Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çağımızdaki İslam savaşçısı da ya Bedir, ya Uhud, ya Hendek Savaşı'nı yapacaktır. Aksiyon bu savaşlardan birinden geçmek zorundadır. İslam ilahi teklifle yüklü olarak,bu ilahi Savaş modellerinden birinin dışında savaş tertibine giremez. Bu savaş tertiplerinin dışında İslam ya savaşta değildir ya büsbütün yoktur. Birkaç yüzyıldır Uhut modeli savaşlar veriyoruz. Savaşlarımız, çok kısa süreli ihlaslarımıza karşı bir Bedir görünüşünü alıyorsa da, hemen arkasından Uhut'un kalın bir lav örtüsü gelip onu kaplıyor. Uhud savaşları vere vere Hendek modelinde yaklaştık. Bedir bir tez, Uhud bir antitez, Hendek ise sentezdi.
#Bedir #Uhut #zafer #yenilgi
Bedir Savaşı ebedi modeldir. İnanç tam, güven tam, sabır tam, cihat tam olduğu anda, zafer de tamdır. Uhud,Bedir'in fotoğraf sanatındaki negatifi gibidir.Akın siyahı.Bu temel elemanlardan biri bir parçacık da olsa eksikse (söz gelimi sabır yeterli değilse )zaferlerin en kesini bile yenilgilerin en acıklısına dönüşebilir.
Reklam
Şehitliğe gönül vermiş cihad erlerinin aksıyonunda, ne şandır o evrene ki, bütün varlığıyla o savaşa koşar ve askere yazılır. Şehit adaylarının her ileri attığı adımda bastığı yere arş iner ve orada artık arşın kanunları işler. Bedir Savaşı ebedi modeldir. Inanç tam, güven tam, sabır tam, cihad tam olduğu anda, zafer de tamdır. Uhut, Bedir'in fotoğraf sanatındaki negatifi gibidir. Akın siyahı. Bu temel elemanlardan biri bir parçacık da olsa eksikse (söz gelimi, sabır yeterli değilse), zaferlerin en kesini bile yenilgilerin en acıklısına dönüşebilir. Tarih boyu bütün yenişlerimizde Bedir'den bir koku, bütün yenilgilerimizde Uhut'tan bir koku vardır. Yani, Bedir de, Uhut da sürekli modellerdir. Ne Bedir bitmiş, ne de Uhut. Tarih boyu bütün zaferlerimiz Bedir'in bir devamı, yenilişlerimiz Uhut'un bir devamıdır. Bedir ve Uhut tarihin içine girdikten sonra çağlar boyunca ilerlemekte ve arkalarında derin bir iz bırakmaktadırlar.
Rabbim, sana "Evet" dedik artık her şeye HAYIR! Bizi; şan, şöhret, makam sevgisinden kurtar. Bize yeniden Seni ve Peygamber Efendimizi sevmesini öğret. Rabbim; sabah namazları da cuma namazları kadar kalabalık olduğunda her savaşı kazanacağız... İşte o zaman silaha da ihtiyacımız kalmayacak, her mümin top mermisi, Uhut Dağı, Bedir Kuyusu, Zülfikâr olacak aması yok...
Günaydın Bedir'de Yermûk'ta Hendek'te Uhut'ta Birinci Cihan Savaşı'nda Yemen'de Kafkaslar'da Can verirken bile Salâvat getiren Şehit olurken Tekbirlerden Bir cennet kenti yükselten Dudaklarında
Sayfa 271 - Hızırla Kırk Saat 33
“Genç denildiğinde akıllarına "eğlence" gelenler yanılıyorlar; Abdullah bin Ömer Uhut Savaşı'na katılmak isteyip de yaşından dolayı reddedildiğinde on üç yaşındaydı..”
Diyanet işleri başkanlığı yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir kişi Uhut savaşı günü Resulullah'a; Ya Resulullah! Eğer ölürsem nereye gideceğimi bana söyler misin? deyince Hz. Peygamber (s.a.s): Cennette buyurmuştu. Bunun üzerine o kişi elindeki yemekte olduğu hurmaları atarak savaşa girişmiş ve şehit oluncaya kadar çarpışmıştır. Ölmek "kutsallaşınca" (Şehitlik) hayata bakış nasılda değişiveriyor!
Bedir savaşı ebedi modeldir. İnanç tam, güven tam, sabır tam, cihad tam olduğu anda, zafer de tamdır. Uhut, Bedir'in fotoğraf sanatındaki negatifi gibidir. Akın siyahı. Bu temel elemanlardan biri bir parçacık da olsa eksikse (söz gelimi, sabır yeterli değilse), zaferlerin en kesini bile yenilgilerin en acıklısına dönüşebilir. Tarih boyu bütün yenişlerimizde Bedir'den bir koku bütün yenilgilerimizde Uhut'tan bir koku vardır. Yani, Bedir'de, Uhut'da sürekli modellerdir. Ne Bedir bitmiş, ne de Uhut. Tarih boyu bütün zaferlerimiz Bedir'in bir devamı, yenilişlerimiz Uhut'un bir devamıdır. Bedir ve Uhud tarihin içine girdikten sonra çağlar boyunca ilerlemekte ve arkalarında derin bir iz bırakmaktadırlar. Hendek savaşı ise Bedir'le Uhut arasında bir köprüdür. Bir yöne geçişli ,Bedir yönünde geçişli bir köprüdür... Birkaç yüz yıldır Uhud modeli savaşlar veriyoruz. Savaşlarımız çok kısa süreli ihlaslarımıza karşı bir Bedir görünüşü alıyorsa da, hemen arkasından, Uhut'un kalın bir lav örtüsü gelip onu kaplıyor. Uhut savaşları vere vere Hendek modeline yaklaştık. Bugün dünyanın dört bir bucağında İslam inancı yavaş yavaş tutuşan bir Hendek Savaşı'nın ilk kımıldamışları içindedir. Bu kez Bedir en önce değil, en sonra gelecektir. Her yandan tam bir düşman hendeğiyle çevrili bulunuyoruz. Onlara göre, bu son imha savaşıdır. Bize göre ise, varlığımızı artık bir daha inkar edemeyecekleri kadar net bir hale getireceğimiz bir ispat savaşıdır. Bedir bir tez, Uhut bir antitez, Hendek ise sentezdi.
Hz. Sa'd ibn Rebî ibn Amr
Uhut savaşı günü Allah Resulü sallallahü aleyhi ve sellem, "Sa'd ibn Rebi'den kim bana bir haber getirir?" dedi. Bir adam "Ben, ey Allah'ın Elçisi!" dedi ve savaş alanında yere yığılmış insanlar arasında onu aramaya gitti. Bulunca Hz. Sa'd ona "Ne istiyorsun?" diye sordu. Adam da, "Resulüllah sana ne olup bittiğini görmem için gönderdi beni" cevabını verdi. Sa'd bunun üzerine şöyle dedi: Git şimdi ona da, benden selâm söyle ve haber ver: Ben tam on iki öldürücü kılıç darbesi aldım! Halkına da şöyle de: Onlardan biri bile hayatta kalır da Peygamber öldürülürse, Allah katında onları hiçbir özrü kabul olunmaz!
69 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.