Öncelikle yazarımız sayın Uğur Ukut'u tebrik etmek istiyorum. Tarihi kurgu tarzında kitap yazmak çok meşakkatli bir şey olsa gerek. Film ve dizilerde çok gördük, izledik, fakat, okurken ve gözlerinizi kapattığınızda ta Selçukluların yıkılışı ve Moğol istilasının Anadolu'yu sardığı bir dönemi gözlerinizin önüne bu kadar gerçekçi bir şekilde serebilen bir yazar; ya o dönemlerde yaşamış olmalı ya da çok iyi donanıma sahip ve çok iyi araştırma ve incelemeler yapmış biridir. Yazma yeteneği ve üslup da eklenince gerçekten muhteşem bir eser ortaya çıkmış.
Son Selçuklu Hanedanının kızları olan; Melek Peyker, Naime Gevher ve Asiye hanım sultanların Moğol vahşetinden sakınmak için Konya'dan gizli planlarla kaçırılıp, Afyon'da Karahisar'a getirilmesi ve bu heyecanlı kaçışla başlıyor hikâye. Nice badireler atlatıldıktan sonra, normal hayata dönülmesiyle birlikte, sultanlar kendilerini halka ve onların yararına (temiz içme suyu, yol, mezarlıkların düzenlenmesi) olacak işlere adıyor. Bu uğurda tüm güç ve servetlerini seferber ediyorlar. Amaçları doğrultusunda yapılan kervan ticaretleri ve karşılıklı/karşılıksız yaşanan aşklar da romanın kurgusu içinde harika oturmuş. Kitap bütünüyle beni çok etkilediyse de, Salih Ağa'nın karşılık bulamadığı aşkı karasevdaya dönüşünce çekip gitmesi ve Asiye Hanım sultanın vefatı, en çok etkilendiğim ve üzüldüğüm kısımlar oldu.
"Gönül Fatihleri Kadınanalar" mutlaka okunması gereken bir eser, beğeniyle tavsiye ediyorum..