Yazarın, ülkemizdeki günümüz gençliğin üniversitesinin bittiği zaman yaşadığı o boşluğu, işsizliği, hayata tutunma derdini, insanların birbirlerine bakışlarını, anlayışsızlıklarını, kavgaları, aşkı, yer yer mizahi yollara da basvurarak yazmış olduğu güzel bir roman. Ara ara abartı durumlar olsada bir çok yerde insanlığın durumu hakkında gerçekçi konulara değinmiş. Bence yaşam koşturmasının içerisinde bir cogumuzun zihninden geçen bazı düşünceleri başarılı bir sekilde yazıya dökmüş. Kitabımızın baş karakteri üniversiteden yeni mezun olmuş ünlü bir gazeteci olma hayaliyle yanan, çalışkan, dürüst, çiçeği burnunda bir genç... Romanda yaşanan o davlumbaz konusunun yakın versiyonunu yaşamamda benim için ekstra bir durum oldu :)