Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?
Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu.
Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse;
Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse;
Herşey silinip kayboluyorken nazarımdan,
Yalnız o yeşil gözlerinin nuru
“atla suya” dedim, atladı. yüzme bilmiyordu. biz onu çıkarana dek neredeyse boğuluyordu. onu çekip sudan çıkardım diye bana öyle minnet duydu ki, ”atla!” diyenin ben olduğumu hepten unutmuştu.