Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Yol için yoldaşının iyi seçeceksin!” demişti ulu kam öğretilerinde.
Sayfa 152Kitabı okudu
Kam Kıraç Ata:
- Büyük günler geliyor!.. Dokuz yıla kalmaz; olan olur. Dokuz yıl daha geçer; katı kılıç kullanmak günü gelir… Kıtlık olunca ay parçalanacak!.. Kara Kağan’ı öldürmeyeceksin… Onu tasa öldürecek. Bir ulu şehirde toplanmış kırk er görüyorum… Aralarında sen de varsın… Yağmur yağıyor. Irmağın kıyısında dövüşüyorsunuz. Budun kurtuluyor… Adınız unutulmayacak!.. Bin üç yüz yıllık ölümden sonra dirileceksiniz… Acunun batımına dek adınız gönüllerde kalacak.
Sayfa 162 - Yüzbaşı Bögü AlpKitabı okuyor
Reklam
312 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Emrullah Özdemir
Emrullah Özdemir
'den efsanelerle bezenmiş güzel bir roman daha. Kitapta üç ayrı olay anlatılıyor ama hepsi birbiri ile bağlantılı. İlk önce Büyük Tufan anlayılıyor. Tufan'dqn sonra yer yüzüne yayılan oğullardan Yafes'in soyunu görüyoruz bu kitapta Daha sonrasında bir rahibenin oğlu olarak dünyaya gelen ve hırsı sayesinde( ve Babil'e inen melekler Harut ve Marut'un büyüleri ile) kral olan Sargon'un hikayesini okuyoruz. Hırsı ile kendine yeni bir kent yaptırıp adını Akad koyuyor ve Akad kralı olarak anılmak istiyor piç kral. Ve bir Kara Kam ile bir Savaşçı'nın aşkından doğan bir çocuk. Onun adı Ulu-Kan. Savaşçı'nın kral babası ve annesi onun bir Kara Kam ile evlenmesine izin vermedi. Savaşçı ise aşkı ile kılıcı arasında bir seçim yapmak zorunda kaldı. Aşkını kalbine gömüp kılıcını seçti. Kara Kam'ın aşkı ise nefrete dönüştü. Oğlunu emzirirken yanına bir kurt geldi ve kurtlar bundan sonra onun yoldaşları oldu. Bundan sonra o Ana Kurt'tu. Oğlu Ulu-Kan'ı büyütürken başka oğulları da büyüttü, kurtların ona getirdiği oğulları. Hepsi de onun oğulları oldu ve vakti geldiğinde onların önünde krallıklar titreyecekti. Efsanelerle süslenmiş bu kitabı beğendim. Tavsiye ederim, keyifli okumalar
Ulu-Kan
Ulu-KanEmrullah Özdemir · Panama Yayıncılık · 202060 okunma
Her insanın içinde bir Ulu Kam vardır, arayıp bulan ve içindeki sesi duyup dinleyenler için.
Sayfa 166
Ulu Kam, “Bu yiğide ne ad verilmeli?” dediği anda bir ses duyuldu; “Durun!” Herkes etrafına bakmış, Ulu Kam’ın sözünü kimin kestiğini merak etmişti. Konuşan, Kağan oğluydu. Törede bu yoktu, balalar yiğitlik yapar, ulular bu yiğitliğe göre ad verirlerdi. Bu yiğit balaya da ad verecek kişi Ulu Kam’dı. Bu tören boyunca söz almak, araya girmek, konuşmak olmazdı. Tören sonuna kadar beklenmesi gerekirdi. Bir ilk yaşanıyordu. “Benim bir adım var!” Herkes şaşkınlık içinde birbirine bakıyordu. Kimseden ses çıkmıyordu. Sadece Ulu Kam’ın yüzünde hafif bir tebessüm vardı. Sanki bunu bekliyordu, sanki olacaklardan haberi vardı. “Benim adım Oğuz.” dedi. “Bu adı ben koymadım, ben ismimle doğdum, bu adı bana Tanrı verdi.” Balanın ağzından “Benim adım Oğuz” cümlesi çıktığı zaman, uluma sesleri duyuldu. Kalabalık birden kafasını dağın tepesinde beliren bozkurda çevirdi. Tüm ihtişamı ile göğe doğru uluyordu. Aynı bozkurt, Oğuz doğduğunda da ortaya çıkmıştı. Bir süre uluduktan sonra ortadan kayboldu. Kara Kağan ve Ay Hatun, oğullarının yanına geldiler. “Oğuz!” diye haykırdılar. Onlara tüm budun katıldı. “Oğuz!” “Oğuz!” “Oğuz!” Budun ismi sevmişti, “Oğuz”. Budun bu ismi öğrendi. Tabii ki sadece budun öğrenmeyecekti. Tüm dünya bu ismi duyacak, bu isim binlerce yıl sonra bile hatırlanacaktı.
Bütün Kamların derin sezgileri, geniş düş güçleri vardır. Bir Kam'ın içinde insanları ürkütmeyen, ama gücünün de bilincinde olan bir içsel kuvvet bulunduğu hissedilir. Kamlar bir kurt gibi uzağı görür, fakat bir Kam gibi bilirler. Tabiattaki bazı sırlara da vakıftırlar. Kamlar aynı zamanda kabîle veya oymağın öğütçülüğü görevini de yüklenirler. Öğüt vermek Kam'ın tekâmülünü gösterir. Halk için, bir Kam danışı­lacak ve faydalanılacak ulu kişidir.
Reklam
Tengri Biz Menen!
Öncelikle Tengri inancı Türklerin, henüz İslamı bırak, İslamın babası olan Yahudi inancı bile tam olarak oluşmamışken var olan bir inançtır. Antik Türkler, herşeyi kapsayan en yüksek boyuttaki Tengri'nin varlığına inanmaktalardı. Ancak bu Tengri, İslâmiyet'teki Allah'ın aksine insanların ve evrenin diğer varlıklarının yaşam
312 syf.
·
Puan vermedi
·
26 günde okudu
Ötükent'te Tanrı Dağlarının eteklerinde adı Leylek olan küçük bir oba vardı. Obanın budunu (halk) Akman Beyin otağının (ev) önünde toplanmış üçüncü çocuğunu bekleyişindeydiler. Ve batur (yiğit) olan Akman Beyin yeni balası (bebek) erkek olarak çileli dünyaya merhaba dedi. İrşi (peri) gibi iki abası (abla) vardı. Uğruna alkışlar (dua) ederek
Alp Börü 1
Alp Börü 1Bekir Sevik · Karina Yayınevi · 202017 okunma
227 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Servet Somuncuoglu'nun bu kitabı ne roman ne öykü ne deneme ne şiir, hepsinden biraz, ama çok farklı ve özel bir iş Bir Ulu Kam'ın, modern zamanlar dervişi veya şamanının öyküsü bu Kitabı daha orijinal kılansa bu şamanın gerçek bir kişi olması ve Gezi'de öldürülen Ethem Sarısülük'ün, Çorum'un bir kasabasında kendi kulübesinde ve doğayla iç içe yaşayan babası Muzaffer Sarısülük olması Okunması gereken, farklı ve dikkat çekici bir kendi içine yolculuk bu
Gallemit
GallemitServet Somuncuoğlu · Matbuat Yayıncılık · 201574 okunma
Reklam
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“Güzel Uyu” Üzerine Değiniler “Güzel Uyu” öykü kitabı, Yazar Zeynep Kasap’ın “Mut” isimli şiir kitabından sonrası, ilk öykü kitabı. Eylül 2020’de Hayal Yayınları aracılığıyla okurlarıyla buluşturulmuş. On beş öykünün yer aldığı kitap, seksen sayfa hacmindedir. Kitap da yer alan öykü isimleri şu şekildedir. “Ulu Ağaç, Fesleğen, Taş Köprü, Derin,
Güzel Uyu
Güzel UyuZeynep Kasap · Hayal Yayınları · 202023 okunma
Şamanizm diye adlandırılan inanca göre, kainat üst-üste katlardan müteşekkildir. Bu katlar belirli bir düzen üzere birbirlerinden ayrılmışlardır. Bundan dolayı .Kam san' atını icra ederken, bir kattan diğerine geçmek için büyük bir güç harcamak zorundadır. Yukarıda ve aşağıda dokuz (veya yedi ya da onyedi) kat bulunur. Gökyüzü ışık alemi, yer altı da karanlıklar dünyasıdır. İnsanlar da bu iki alem arasında, yani yeryüzünde yaşarlar. Kişiyi yaratan, koruyucu ve iyi ruhlar bu ışık diyarında bulunurlarken, göğün en üst katında ise, altın bir taht üzerinde, dokuz erkek ve dokuz kızı ile beraber Bay Ülgen oturmaktadır. İnsanları, hayvanları, bitkileri, dağlan, ırmakları, gölleri, denizleri, ayı, güneşi ve yıldızlan yaratan odur. Kırgız ve Kazak lehçelerinde Ülgen "büyük" ve "ulu'' anlamlarına gelir. Yine Ülgen iyilik eden bir varlıktır. Onun huzuruna giden yolda yedi engel bulunur. Ülgen'in yanına varan yol ancak erkek kamlara açıktır (Gömeç 2011; 28).
135 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.