İnsan ister geçmişi silmeyi, ister değişik bir gelecek önerisini tasarlarken zaman geçip gidiyor. Ütopyaların dramı burada: Dünyayı değiştirmenin yollarını önerirken, dünya çoktan değişmiş, değişim kuralları önemli bir değişikliğe uğramıştır.
Geçmişin silinemeyeceği olgusu, büyü bir yana, bilim ve tekniğin, anımsanamayacak kadar eski zamanlardan beri, yeniden el ele geçirme ve silme ütopyasının ardına düşmüş olmaları olgusu ölçüsünde ilgilendirmiyor (bedeli canına kıymaktır, her zaman kanlı olmasa da) beni.
Reklam
Buraya kadar soylu bir sıradanlığa varmak için konuştum : İnsan geçmişi silemez.
Ölmek istiyorum, çünkü Julius Caesar olamam; ölmek istiyorum, çünkü Kennedy artık diriltilemez, Johnson da yaptıklarını yaptığı için, ölmek istiyorum; ölmek istiyorum, çünkü dinozorların yokluğuna katlanamıyorum; ölmek istiyorum, çünkü Bo Derek ile Pasifiklerde bir adada olacak yerde (belki yarın gidebilirim oraya, ama beni en yüce davranışa iten bugün orada olmayışımın kaçınılmaz olgusu), saçma sapan şeyler anlatıyorum size. Tanrı'nın sınırsız gücünden ötürü insanın canına kıymadığını söylemiştim.
İnsan olmuş olanın değiştirilemeyeceği gerçeğinden ötürü hayıflanır.
Eğer henüz olmamış, ama olabilecek bir şey olası ise yaşam, biyolojik bir akış olarak kuşkusuz bir dizi olasılığın işlerliğe geçişidir.
Reklam
252 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.