27 Nisan 1960 günü Tahkikat Komisyonu kuruldu. Komisyon 15 kişiden ve yalnızca DP milletvekillerinden oluşuyordu ve akılalmaz genişlikte yetkilerle donatılmıştı. Komisyonun kararlarına en ufak muhalefet üç yıla kadar hapisle cezalandırılıyordu. Aslında amaç çok açıktı.
CHP’yi 1962 seçimlerinden önce kapatmak.
Köy enstitüleri öğrencileri her sene 25 tane klasik romanı okumakla yükümlüydü. Bu sayede zeki köy çocuklarından engin entellektüel birikimleri olan aydınlar yetişiyordu. Bu aydın köy öğretmenleri en az bir tane müzik aleti çalmasını da öğreniyordu. Aşık Veysel Köy enstitülerinde müzik derslerinde bağlama çalmayı öğretiyordu.
O yıllar dünyada ortalama büyüme %1-1,5 iken %9,6’lık ortalama büyüme hızı ile rekor kırdı
Sayfa 31Kitabı okudu
6 Şubat 1933 Bursa Nutku
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek”
Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir,diyecek. İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği.."
Sayfa 23 - ATATÜRKKitabı okudu
‘’Peki, nasıl oluyor da , neredeyse aynı kaderi paylaşan iki ülkeden birinde ulusal değerlerine sahip çıkan, ‘Bu toprakların zenginlikleri, bu topraklarda yaşayanlara aittir’ diyebilen bir yönetim oluyor da ,diğeri tam bir teslimiyet içinde vatanı tersanelerine varıncaya dek emperyalist efendilere açabiliyor? Yanıt aslında çok basit : —Orada halk var !!!’’
Sayfa 87Kitabı okudu
Sağcı kafa, ülkenin en önemli hâzinesi olan "namus, haysiyet, dürüstlük" kavramlarında öylesine büyük aşınmalar
gerçekleştirdi ki, o meşhur "devletin malı deniz.." dizesi,
tekerleme haline geldi..
