Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe 1978'de Anadolu Ajansı'nda başladı. Daha sonra Günaydın, Ankara Ekspres ve Barış gazetelerinde çalıştı. 1982'de yeni kurulan Güneş'in ABD-Los Angeles muhabirliğini yaptı. Türkiye'ye döndükten sonra Güneş, Nokta, Son Havadis, Bulvar ve Milliyet'te çalıştı.
Zileli 1991'den itibaren TRT'de Değişen Sanat ve 25 Kare, Kanal 6 ve Kanal E'de Pusula, Kanal D'de Ses Ver Türkiye programlarını gerçekleştirdi. Son olarak TRT 2'de “Pazar Söyleşileri” programını hazırladı ve sundu. Halen Business Channel Turk'te Söz Sizde isimli programın moderatörüdür.
Özel radyoların yayına geçtiği 1993'te “Sesli Gazete” adıyla ilk sabah haber-yorum programını başlattı. Bu program halen Radyo Tatlıses'te hafta içi her sabah 09.00-10.00 saatleri arasında sürmektedir. Zileli , 1997'den bu yana Cumhuriyet Gazetesi'nde Düz Çizgi köşesinde yazılar kaleme almakta, aynı zamanda Kanal Biz televizyonunda haftaiçi her gün 13.00 haberlerini ve Avrasya TV 'de pazar günleri 11.00 - 12.30 saatleri arasında Ses Ver Türkiye programını sunmuştur. Beyaz TV'de Latif Şimşek ve Rasim Ozan Kütahyalı'nın sunduğu "Dinamit" isimli programa yorumculuk yapmıştır. Zileli son olarak Odatv'de köşe yazarlığı yapmaktadır.
Türkiye P.E.N. Yazarlar Derneği üyesidir.
2014 Yerel Seçimlerinde İşçi Partisi'nin İstanbul Şişli İlçe Belediye Başkan Adayı olmuş ve %1 ile partisinin en yüksek ilçe oy oranına ulaşmıştır.
‘’ Yalnızca bakan ama görmeyen, göremeyen bir toplum... Bu duyarsızlığın üzerine eklenecek din ( ve gerektiğinde milliyetçilik) sosu ise tam kıvamında, istedikleri kıvama çok ama çok yaklaştılar... İşte bu mantık içinde söylenen ‘ananı al git’ haklı bir kızgınlıktı!.. Buna yanıt verecek olan ise yine bizleriz; Türkiye’yi tarihinde görülmemiş bir zavallılığa mahkum eden bu mantıkla savaşacak mıyız? —Yoksa, anamızı alıp gidecek miyiz?! ‘’
" 7.62mm çapındadır. Sivri kısmı turuncu renkte olanlar izli mermidir. Tesir gücü çok yüksektir. Sorusu olan var mı?
Muhittin hevesle elini kaldırdı. Bölük komutanımızın söz vermesi üzerine Tuzla tarihinin en ilginç sorusunu büyük bir ciddiyetle tane tane sordu:
"Komutanım, bu mermilerin ucu niçin sivri de mesela dört köşe değil?"
Bir an herkes dondu. Üsteğmen Şenocak dik dik Muhittin'in suratına baktı. Ama hayır, arkadaşımızın hiç dalga geçer gibi bir hâli yoktu. Tertemiz, saf bir yüzle cevap bekliyordu. Biz kahkahalarımızı zaptetmeye uğraşırken, Üsteğmen Şenocak son derece mütebessim bir yüzle karşı soruyu yöneltti:
"Oğlum sen Laz mısın?"
Muhittin şaşkın cevap verdi:
"Trabzonluyum komutanım."
Ülkeden haberi olmayan, biat edenleri, normal vatandaşın bir hakkını arayıp nasıl gazlarla, coplarla, biber gazıyla susturulan kişileri anlatan bir kitap.
Ülkeyi tanıyan, anlayan, sorgulayan kişiler bu kitaptakilerin çoğunu biliyordur. Bir kez daha hatırlatan bir kitap.
Üstteki efendisi söylüyor, alttaki akılsızlar hiç düşünmeden sorgulamadan işe koyuluyor. Gün geliyor adalet istiyor. Adalet her zaman herkese lazımdır.
Adalet, sadece duvarda yazılıdır.
Ümit Zileli'nin dört bölümden oluşan Cumhuriyetimizin bugünlere gelişini bazen yüzeysel ama asla sıkmadan gayet akıcı olarak anlattığı kitabı yakın tarihin onun kaleminden kısa bir özeti olmuş. Gazeteci yazar, 1923-1938 Atatürk ve devrimleri dönemini Aydınlanma Dönemi olarak özveriyle anlatmış. 1938-1950 yılları arasını Duraklama ve gerileme olarak 1950- sonrasını Karşıdevrim süreci olarak ele alıp tam bir Kemalizm ve Cumhuriyet sevdalısı olarak tarihe bizlere bu kitabı hediye etmiş.
İlgilisine tavsiyemdir.
Atatürk'ü ve onun devrimlerini anlamış her birey bu kitapta kendine dair bir şey bulacaktır.
Dönemini eleştiren ve eleştirilerine çözüm yolu bulmaya teşvik eden bir kitap. Toplumsal değişimleri ve değişimlerin kritik noktalarını farklı bir üslupla anlatıyor.
MUTLU OKUMALAR :)