Umre Kazdal

Umre Kazdal
@umrekzdl
133 syf.
9/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
İsmini hepimizin sıklıkla duyduğu ve balkon sahnesini herkesin bildiği bir eserdir. Romeo ve Juliet beş perdelik İngiliz klasiği. Rönesans döneminde yazılmış olup o dönemin özelliklerini barındırmaktadır. Konusu: Romeo ve Juliet iki düşman aile olan Capulet ve Montague ailelerinin birbirini seven evlatlarıdır. Romeo başka bir kızın aşkıyla yanıp tutuşurken bir gün Capuletler'in evinde olan baloya gider ve orada Juliet'i görür. Birbirlerine aşık olurlar. En büyük sorun da düşman ailelerin evlatları olması. Aralarındaki sevgiye kayıtsız kalmak istemezler ve ailelerinden gizli evlenirler ama talihsizlikler yakalarını bırakmaz. Romeo işlediği suç yüzünden sürgün edilir. Juliet'i babası soylu Paris ile evlendirmek ister. Juliet bu duruma çözüm bulmak için Rahip Lawrence'nin yanına gider. Beraber bir plan yaparlar ve Juliet'i ölü olarak gösterirler. Juliet'in öldüğünü öğrenen Romeo Juliet'in mezarının başına gelir ve orada satın almış olduğunu zehri içerek intihar eder. Bu durumu gören Juliet ise Romeo'nun hançeriyle canına kıyar. Sonrasında Capulet ve Montague aileleri barışır ama en büyük hazinleri olan evlatları ölmüştür. "Ah, Romeo, Romeo! Neden Romeo'sun sen? İnkâr et babanı, adını yadsı! Yapamazsan, yemin et sevdiğine Vazgeçeyim Capulet olmaktan ben." "- Binlerce kez iyi geceler sana! + Binlerce kez beter olsun gece, senin ışığın yoksa." "Hiç kuşkum yok; bu çekilen acılar İleride konuşacağımız tatlı anılar olacak."
Romeo ve Juliet
Romeo ve JulietWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202461bin okunma
Reklam
136 syf.
9/10 puan verdi
·
9 saatte okudu
Kitap beş perdelik tiyatro eseridir. Eser Fransız kralı 14. Louis'in isteği üzerine yazılmıştır. Bu dönemde Fransa'ya giden Türk elçisi sarayda kendisi için hazırlanan karşılamayı beğenmez. Bunun üzerine Frans kralı kitapta intikam amacıyla gülünç Türk sahnelerine yer verilmesini ister. Eserin son iki perdesinde Türk sahneleriyle ilgili gülünç diyaloglara yer verilmiştir. Konusu, Mösyö Jourdain tüccar bir babanın oğludur. Kendisi soylu ve asilzade olmak istemektedir. Bunun için müzik, dans, felsefe ve silah sanatlarıyla ilgili özel dersler almaya başlar. Tanıdığı kişiler Mösyö Jourdain'i geliştirmek adı altında onu komik duruma düşürürler ama Mösyö bu durumun farkında değildir. Eşi Madam Jourdain bu durumun farkında Mösyö'yü uyarmak ister fakat Mösyö onu dinlemez. Mösyö'nün bir de kızı vardır. Kızı asilzade olayan sevgilisiyle evlenmek ister. Mösyö asilzade olmayan birine kızını vermek istemez. Genç delikanlı yardımcısıyla beraber Mösyö'ye oyun oynar ve kendisini Türk sultanı olarak tanıtır. Türk sultanı olduğunu öğrenen delikanlıya kızını verir ve böylece kızla genç delikanlı kavuşmuş olur. "Dans ve müzik insan aklını güzel şeylere yönlendirirler." "İnsanlar boş şöhretler, boş mevkiler için kavga etmemeli. Bizi diğerlerinden ayıran bilgelik ve erdemdir." "Sevdiğimiz insanın bizi ikna etmesine ne de kolay izin veriyoruz!"
Kibarlık Budalası
Kibarlık BudalasıMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20235,1bin okunma
50 syf.
9/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Kitap içerisinde 5 tane öykü yer almaktadır. Bunlar: Mutlu Prens, Harika Fişek, Bencil Dev, Bülbül ve Gül bir diğeri Vefalı Dost'tur. Beni en çok etkileyen Mutlu Prens oldu. Hikayelerin içerikleri bencillik ve duyarsızlık üzerine kurulmuştur. Bencil kişilerin kendilerini haklı saydıkları ve bunun ustaca savunmaları yer alır. "Yaşayanlar her zaman altının kendilerine mutluluk getireceğine inanırlar." "Nereyi seversen orası senin dünyandır." "Bencillik iğrenç bir şeydir."
Mutlu Prens
Mutlu PrensOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202223,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
80 syf.
·
Puan vermedi
·
20 saatte okudu
Cemile ve Sadık evlidir. Savaşın başlamasıyla Sadık'ın cepheye gitmesi gerekmektedir. Sadık cepheye gider ve günlerini eşinin kardeşiyle birlikte cepheye malzeme, erzak gibi şeyler taşıyarak geçirmektedir. Kaynı içten içte Cemile'ye karşı ileri boyutta sevgi beslemeye başlar. Cemile'yi köydeki diğer erkeklerden de kıskanır. Cemile eğlenceli biri olmasının yanında hal ve hareketlerine dikkat etmeyen bir kızdır. Bir gün Cemile ve kaynı cepheye erzak taşıyan Danyar ile karşılaşırlar. Danyar'ın sessiz bir yapısı vardır ve kimseye bir şey söylemez. Bunun farkında olan Cemile ve kaynı Danyar ile dalga geçmeye başlar. Zamanla Cemile Danyar'a aşık olmaya başlar ve duygularının karşılıksız olmadığının farkındadır. Bu duruma kaynı da sessiz kalmak. Kısacası evli olan bir kadının kocasının askere gitmesiyle başlayan yasak aşk hikayesini konu edinmektedir. "Hem konuşmaya ne gerek vardı? İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez..." "Kalbim, bilemediğim bir şey karşısında, bilinçsiz bir sevinç, bilinçsiz bir korku ile durmuştu sanki." "Yüzüne bakar ve onda kendimi bulur gibi olurdum. Onun ruhunda da, tıpkı bende olduğu gibi, acı veren, toplanıp olgunlaşan ve şimdi bir çıkış yolu arayan bir şey vardı."
Cemile
CemileCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201932,8bin okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Okuduğum ikinci Agatha Christie kitabıydı. Bayağı sürükleyici ve etkileyici bir kitap. Okurken gerilmiş olduğumu da belirtmek isterim. Korku, gerilim ve müthiş bir kurguya sahip güzel bir polisiye romanı. Kitabın 1-44. Basımları On Küçük Zenci adıyla yayımlanmıştır. Sekiz kişinin Asker Adası'na mektuplarla çağrılmasıyla olay örgüsü başlar. Adaya çağrılan kişiler rastgele değil de suç işlemiş kişilerden seçilmiştir. Adada onları malikanede hizmetli olarak çalışan karı koca karşılamıştır ve karı koca da suça karışmış kişilerdir. Yalnız misafirler adaya gitmiş ama garip olan şey ev sahipleri evde yoktur. Misafirler ev sahiplerinin gelmesini beklemeye başlar. Ama ilk cinayet gerçekleşir. Her ölümde evde bulanan on asker biblosundan her biri teker teker eksiliyor. Herkes birbirine şüpheli gözüyle bakmaya başlamıştır. Kitabın başında yer alan tekerlemede ölüm şeklinin nasıl olacağı bellidir. Ama sırada kimin olduğunu belli değildir. Adada on kişinin haricinde kimsenin olmadığı bilinmekte ve adayla ana karanın bağlantısı hiçbir şekilde sağlanmamaktadır. Cinayetler tek tek işlenmeye başlar. Acaba katil on kişiden biri mi yoksa adada ustaca saklanmış başka biri midir? Gerçekten çok severek okuduğum polisiye romanı, polisiye romanı sevenlere şiddetle tavsiye ederim. "Ve sonra kimse kalmadı..." "Yaşamın her anında ölüm yanı başımızdadır." "Suçsuzlar acı çekmemeliydi."
On Kişiydiler
On KişiydilerAgatha Christie · Altın Kitaplar · 202132,8bin okunma
Reklam
Reklam
Reklam