434 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
-Güneş de sanıyor ki bir tek o yanıyor.-
"Aşk, bir bedende iki kişi." “Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi Şapkandan bir kumru havalansın Bana öyle büyük ki bu kalp, Gelsin yüreğime yuvalansın” Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Düşünmek Yaşamın Pasını Silmektir
Düşünmek Yaşamın Pasını SilmektirTahsin Özmen · Karina Yayınevi · 2018502 okunma
Gelmiş geçmiş en iyi günlerdi, gelmiş geçmiş en kötü günlerdi; hem bilgelik çağıydı hem ahmaklık; hem inancın devriydi hem şüpheciliğin; hem Aydınlık hem Karanlık bir mevsimdi; umudun baharı, umutsuzluğun kışıydı; hem her şeyimiz vardı hem hiçbir şeyimiz yoktu; hepimiz ya doğruca Cennete gidecektik ya da tam aksi istikamete - özetle; şu an içinde bulunduğumuz döneme öyle benzer bir dönemdi ki dönemin, sesi en çok çıkan otoriteleri bu günler hakkında -olumlu anlamda da, olumsuz anlamda da - ancak ve ancak "en" sözcüğü kullanılarak konuşulabileceğini iddia ediyorlardı.
Reklam
Düşersem birgün boylu boyunca Ürkmezsen eğer savaş çığlığı cesedime Eğilip üzerime öp beni.. Suya hasret çorak toprak gibi Beşiğe uzanan anne şefkati ile İkona değen inanç eli gibi Toprağa inen yağmur damlası özlemi ile; Yar gibi.. Say ki Roman çocuğuyum Anasının sırtında yamalı bohça gibi Yarısı çıplak gezgin ve sürgün. Elinde çöplükten yeni
Kadıköy - Haziran Ayı Hikaye Yazma Etkinliği
Kendinizden bir şeyler bulacağınızı düşündüğüm ilk hikayem ile sizlerleyim.. "Kadıköy" ...Modaya doğru yürümeye başladım… Kafamı gökyüzüne doğru kaldırdığımda, kapkara bulutlarla göz göze geldim, yağmur damlaları yavaş yavaş suratıma doğru damlıyorken bir anda nefesimi tuttum ve gözlerimi kapattım, o anda ne düşündüm tam olarak
O mahur beste çalar müjganla ben ağlaşırız...
Bir ses, bir sandalda, titrek bir nağme ile bir beste söyler; öbür kayıkta hoş bir keman sesi ilahi bir taksim yapar; öbür yanda bir nihavent taksimi gecer; içkili bir sohbetin etkisiyle Ahlar çekilir; beride sevdiğinden ayrılmışlar hasretle ve umudun verdiği kuvvetle kürek çeker.
434 syf.
10/10 puan verdi
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum. -Sevgi, Kilidi olmayan tek hazinedir.- -Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
Düşünmek Yaşamın Pasını Silmektir
Düşünmek Yaşamın Pasını SilmektirTahsin Özmen · Karina Yayınevi · 2018502 okunma
Reklam
196 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Evdalê Zeynikê, dengbêjlerin piri, Kürtlerin Homeros'u.
Bir kılamında söylediği gibi o dünyanın şairi, yeryüzünün arıkuşu, gün ışığının bülbülü, atların süvarisi. Gulê isimli bir sevdası, Temo isimli bir oğlu bir de kendi gibi kanatları kırık bir turnası vardı.Serhat ülkesinde, Acem sınırında oturuyordu. Ve söylüyordu karanlık dünyası için, bahtsız oğlu Temo için, kanadı kırık turna için, artık gözlerini göremediği gönlünün aydınlığı Gulê için söylüyordu. Arap elleri, Şam, Bağdat, İstanbul demeden sesi yankılanıyordu. Kederini, acısını, hüznünü çaresizliğini anlatıyordu, hem de Kürtçenin en özgün anlatımını kullanarak. .... Mehmed Uzun halkının kısılmış sesini Dengbêjlerle, rindlerle, destanlarla bizlere ulaştırmaya çalışıyor. Kitaptaki her karakter bir mit, bir iz, bir damga aslında unutulmamak için. Bana göre en önemlisi yaralı turnaydı. Turna, kanadı kırık turna.. Özgürlüğe, bahara hasret, haberci, bereketli, umudun, barışın göklerdeki gölgesi turna.. Kırılmıştı kanatların umutlar gibi, Bengîn ve Meyro gibi. Hasrettin uçmaya Evdal'ın aydınlığa olduğu gibi. Öyle çaresizce izliyordun gökyüzünü, Gulê'nin kederini uzaktan izlediği gibi. Kırılmıştı kolun kanadın yaralıydın,kanıyordun Ermeniler'in öldürülmesi gibi, Êzidilerin sürüldüğü gibi kimsesizdin. Bu dünya böyledir bir yanda Sîpanê Xelatê gibi aydınlığı yüreğinde taşıyan Evdal, bir yanda Egit Beg gibi içinde kötülüğü durmadan parlatanlar vardır. Ama bir gün karanlık aydınlığı yenecektir..
Abdalın Bir Günü
Abdalın Bir GünüMehmed Uzun · İthaki Yayınları · 20153,010 okunma
Umudun bittiği yerde, “yoldayım.”
Bugün her zamankinden daha farklı, uyanmadım. Dünüm ya da bir önceki günüm nasılsa o monotonlukla çıktım yataktan. Ne bir eksik bir fazla. Yer soğuktu, çıplak ayakla daha hissedilir oluyormuş, birde beden yeni yataktan kendini çıkarınca, bütün vücuda bir titreme, bir kendini soğuğa alıştırma süreciyle boğuşuyor. Olsun, alışıyoruz sonra her şeye
"Kendinizi bir renk olarak tanımlasanız hangi rengi seçerdiniz?" Kaşları çatılırken, "Bilmem," diye mırıldandı, sonra sesi biraz daha yükseldi. "Hiç düşünmedim." "Mesela ben maviyim," dedim. "Çünkü mavi umudun, hayallerin, beklentilerin rengidir.
248 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
“BU SORUYU BANA DEĞİL, TANRI’YA SORMANIZ GEREK”
Bu kitap maalesef yaşanmış gerçek bir olaya dayanıyor. Okunma sayısına bakacak olursak pek fazla okurun dikkatini çekmemiş ya da bu kitaptan insanların haberi olmamış. Tıpkı Aziz BineBine ve arkadaşlarından haberdar olmadıkları gibi. Burada yazdıklarım kitabın okura vermek istediği mesaj karşısında son derece değersiz ve yetersiz kalacaktır.
Işığın O Kör Edici Yokluğu
Işığın O Kör Edici YokluğuTahar Ben Jelloun · Can Yayınları · 2004403 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.