Bu yazıyı okuyup 30 sene sonrada bu yazıda yazılanlarla karşılaşacak olan bizler için bu bir manifesto olmalı.
Ey İnsan, sen bir canlısın, yaratılmışsın ve öleceksin.
Bu konuda hepimiz netiz değil mi ? Yani bu mesajı okuyan ister 1 ister 10 bin insan olsun ; hepimiz öleceğiz.
Peki, saatli bir bomba gibi kurulu bir yaşamın ne zaman patlayacağını
İncelemeyi bitirdikten sonra başlangıcı yazmadığımı fark ettim, şu an da yazacak bir şeyler bulamıyorum. O sebeple hemen başlıyorum, daha çok tavsiye ağırlıklı bir inceleme olacak.
Konuyu en basit haliyle Karamazov ailesinin içinde işlenen bir cinayet diyerek özetleyebilirim. Yüzlerce sayfa bu cinayete giden süreci okuyoruz, aynı
GÖRÜCÜ
İşten eve geldiğimde oldukça yorgundum. Elbiselerimi değiştirip hemen odama çekilip uzanmak istiyordum.
--Anne! Ben geldim!
Mutfaktaydı. Sesimi duyunca ellerini havluya silerek yanıma geldi. Gülümsüyordu.
--Hoş geldin, aslan oğlum. Hay maşallah. Seni yaradana kurban olurum ben.
Şaşırmıştım. Ama hemen kendimi toparladım. Ne de olsa böyle bir
" Ben İsmet Özel, şair, kırk yaşında..." ( Erbain/234)
İsterdim ki üniversitede edebiyat dersi eser incelemeleriyle tanışayım Özel'le. İlginçtir sadece KPSS alan sınavına çalışırken denk gelmiştim. Ne acı onca edebiyat dersinde böylesine güzel şiirleri incelememiş olmamız.
' Amentü' şiiriyle tanıdım. Bir arkadaşım şiiri okuyup videoya
Biraz umursamaz olmak lazım...
Bayağı umursamaz olmak lazım. Hem senden değerli ne var ki? Umursadığın kadar yıpranıyorsun, değer verdiğin kadar kazık yiyorsun.
- Bu hayatta sevmediğin şey ne? Onu söyle.
- Her şey; durmadan öteye beriye koşmalar, küçük ihtiras oyunları, hele de açgözlülükler, rekabetler, dedikodular, birbirine çelme atmalar, birbirini tepeden tırnağa süzmeler. (...) Bunlar arasında insanlık nerede? İnsanlık ufak paralar haline gelmiş.
(İvan Gonçarov, Oblomov, s. 213)
Tanzimat Fermanı’yla
Okuduğum en mide bulandırıcı kitaplardan biri olan “Daima ve Asla, Senin” kitabına yorum yapmak bile içimden gelmiyordu. Bir iki kelimeyle beni neyin bu kadar tiksindirdiğini söyleyip geçecektim sadece ama gerçekten yorumlarımı okuyan ve faydalandığını, onları birkaç kötü kitaba para vermekten kurtardığımı söyleyen güzel insanlar için kolları
Biraz umursamaz olmak lazım. Bayağı umursamaz olmak lazım. Hem senden değerli ne var ki? Umursadığın kadar yıpranıyorsun. Değer verdiğin kadar kazık yiyorsun. İyi geceler dediğimde, ‘’sana da’’ diyen insanla işim olmaz mesela. O da iyi geceler diyecek. Diğer türlü çok basit oluyor, neyse rüyama gel de, biraz daha seveyim seni, çok özledim, aramızda kalsın. Gitmeyi biliyorsan, dönmeyi de öğren. Olmadı kursa yazıl ama bir şekilde dön. Hiç mi dönemiyorsun? Bari kendi etrafında dön, belki bende bulamadığın huzuru orada bulursun.
Not:
Sana sorsalar en büyük korkun ne diye diyeceksin ki geride kalan hayatımı dolu dolu yaşamamak diye.
Şimdi bile her anımda bulunduğum anı güzel değerlendirememenin bir burukluğunu ve üzüntüsünü yaşıyorum. Ne yaparsam boş geliyor, belki yaptıkların kitlelerin dolu işler olarak aksettirdiği şeyler olsa bile. Ölümden çok korkuyorum. Hemde bu
1K’da incelemesi en çok yapılan eser hiç şüphesiz Kürk Mantolu Madonna..
Benim için de ayrıcalıklı bir yeri olduğu için ilk incelememi Madonna üzerinden yapmak istedim.
Zaten Sabahattin Ali’nin ilk kez kalemiyle tanışmam da Madonna ile oldu.Herkes gibi benim de bir takım ön yargılarım mevcuttu.Ama bu kitabın popüler olmasından dolayı değil,