Umut Göksel
Kime tutunsak ilk görüşte cinayet.
Alevileri, sadece ‘taşralı Sünniler’ değil, asıl muktedirler aşağıladı.
Türkçe edebiyatta Alevi, Kızılbaş ve Bektaşiler.. Alevileri, sadece ‘taşralı Sünniler’ değil, asıl muktedirler aşağıladı. Edebiyat tarihimiz bu konuda pekçok şaşırtıcı örneklerle doludur. Yaygın olarak sanıldığının tersine, ne uzak tarihte, ne de yakın zamanda, Aleviler’le ilgili iftira ve aşağılamalar, hiç de ‘eğitim almamış taşralı Sünniler’
Reklam
Göksel~ Denize Bıraksam
"Havada umut, ruhum firar... Güneşte kurutsam kalbimi..."
Denize bıraksam kendimi Kumlara uzatsam gölgeni Havada umut ruhum firar Güneşte kurutsam kalbimi :) Göksell
Budala
Dostoyevski Budala romanında der ki; "Bu devir, sıradan insanın en parlak zamanı; duygusuzluğun, bilgisizliğin, tembelliğin, yeteneksizliğin, hazıra konmak isteyen bir kuşağın devridir." 1868 yılında romanında yaptığı bu toplum eleştirisi günümüz için de ne kadar geçerli değil mi? Düşünce, üretim pek çoğumuzun umurunda değil, idealler ve prensipler ise yok olmaya yüz tutmuş durumda. Umut yeşerten birinin ağaç dikmesi bile alay konusu oluyor: "Yahu bu ağaç büyüyünceye kadar yaşayacak mısın?" Oysaki o iki fidan, umutsuzluktan kaçıp, gölgesinde serinleyebileceğimiz koca bir ormana dönüşebilir. Kaldı ki ağacı diken kişinin odağı, ağaçtan toplayacağı meyvede değil, bunların çok ötesinde kolektif bir fayda oluşturmaktır. Ve bu öyle bilgece bir tutum gerektirir ki, anlaşılmaması normaldir. Birileri yüzyıl sonrası için adımlar atarken, çoğu kimse günü bitirme, tüketme derdinde. Artıların eksilere rağmen ayakta kalışına şahitlik ettiğimiz bu dönemde sizce biz ne taraftayız; Tüketen, eleştiren, bireysel fayda odaklı mı? Kolektif fayda üretme odaklı mı? Bugün bunları düşünsek mi ne dersiniz? Bence dünyaya, bu kadarını borçluyuz. Görsel: Facebook/Nazım Hikmet Sözleri #Dostoyevski #Budala #Sıradanlık #Gelecek #Farkındalık
Turuncu Aşklar...
Mutluluğu mandalladım Gönül telime, rüzgarda uçuşan çamaşırlar gibi... Güneşe hasret.... Turuncu renklere bulanmış haliyle. Sıcacık bakışlarını hissederim , gözlerini kapatsan bile. Kaç bilinmemiş ırmaklar getirir bana seni. Hangi gül sularıyla yıkandı o kutsal teni. Koklasam doyasıya saçlarının telini... Hacer i esved gibi dokunsam
Reklam
77 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.