Önce formalite icabı aileler tanıştı, ama hiç ısınamadılar ve annem beni, "Kızım sen bu aileyle yapamazsın, oğlan çok iyi, ama bunlar size huzur vermez," diye uyardı. Ama ben dinlemedim ve, "Ben aileyle evlenmiyorum, ben eşimi seviyorum, " diyerek ayak direttim.
…
Beni tanıdıkça severler, kabullenirler diye düşündüm ve en önemlisi değişeceklerini umut ettim, çok fazla anlamlar yükledim o aileye. Ailem bildim; kızları yoktu, beni kızları diye kabul ederler sandım, ama olmadı.
Ne tesadüftür ki evleneli bugün tam sekiz sene oldu ve ne kaynanam ne de kayınbabam bana bir kere bile kızım demedi.
Çok içime oturdu; kendim ilk çocuk ve ilk torun olduğum için sevgi içinde büyümüş tüm. Ailem eşimi sevdi. Ben de onun ailesinden sevgi bekledim. Bizim buralarda bir laf var hocam; 'Köpeğin hatırı yoksa sahibinin hatırı var!' derler. Ben anladım ki, kendi oğullarının da hiç hatırı yokmuş ve beni bir türlü kabullenemediler.
Eşim de benim halime üzülüp gerçeği anlayınca, 'Ben hiç anne nedir bilmiyorum, bir kere başımı okşamadı, canımın istediği bir yemeği hiç söyleyemedim, ağlayınca koynuna basmadı, kafamı okşamadı ve bir kere bile oğlum demedi. Babamla ilgili de hiç iyi anılarım yok. Sen boşuna üzülme, kendi evlatlarına yapmayan sana da yapmaz,' dediği zaman ben birden on yaş daha büyüdüm.
Neden bıraktı Tanrı bizi böyle yüzüstü? Neden umut kapılarını kapattı yüzümüze?
(…)
Ne yaptık biz? Lütfen söyler misiniz, nedir bizim işlediğimiz bu korkunç suç ki bağışlanmaz?
Sayfa 38 - Ketebe Yayınları 1.Baskı Aralık 2022 İstanbulKitabı okuyor
İlhan "Sizin asıl sorununuz nedir?" diye sordu.
"Romantik değilmişim de çok kabaymışım da ilgisizmişim, falan filan işte. Akşama kadar çalışıp eve geliyorum, dışarı çıktığım da yok. Bütün akşam oğlumla vakit
geçiriyorum. Ben öyle romantik takılarak hediyeler alamam, evde ne eksikse onu alırım."
İlhan çayını hızlıca içip bardağını tezgâha koydu. "Peki,eşin? Ona ne kadar vakit ayırıyormusun?'
"Hep evdeyim İlhan'ım, daha ne olsun?"
"Bak, bu olmadı işte!" dedi İlhan.
O sırada Nazan sessiz sessiz konuştu: "Deyyusa bak,deyyusa! Kendisi çok iyi biriymiş gibi Veli'ye akıl veriyor
Bir de adam adam konuşuyor. Acaba eşini neden boşadın?
Sen de aynı boksun da ondan. Benim konuşacaklarımı sen
zaten söyledin, ....k!"::)))))
"Arador Kral'ın dedesiydi. Oğlu Arathorn evlenmek için Aranarth soyundan gelen Dfrhael'in kızı olan Zarif Gilraen'e talip olmuştu. Bu evliliğe karşı çıkmıştı Dfrhael; çünkü Gilraen küçüktü ve Dtinedain âdetlerince evlilik yaşına ulaşmamıştı henüz.
"'Dahası,' demişti, 'Arathorn olgun yaşta, sert bir adamdır