hayatımın adım adım çöküşüne, olmaya özendiğim her şeyin ağır ağır sulara gömülüşüne tanıklık ettim gizlice. diyebilirim ki, gönlüm neyi arzuladıysa ya da bir anımı, en azından bir anın düşünü neye vakfettiysem, en üst kattaki bir saksıdan düşmüş bir taş gibi kapımın önünde bin parçaya ayrılmıştır, lafı dolandırmadan söylenebilecek ölü
"peki bu büyük umutlar vaat eden delikanlıya ne oldu?"
"ah, işte bu soru! bunu çok düşündüm. ne oldu o delikanlıya? artık umut vaat etmek diye bir şey olmadığını biliyorum, o tükendi, gitti!"