Johann Wolfgang von Goethe'nin "Genç Werther'in Acıları" beni derinden sarsan bir eser oldu. Genç Werther'in Lotte'ye duyduğu umutsuz aşk ve bu aşkın getirdiği tarifsiz acı, bana aşkın hem büyüleyici hem de yıkıcı gücünü bir kez daha gösterdi. Werther'in doğayla kurduğu duygusal bağ ve topluma yabancılaşması, onun içsel fırtınalarını daha da derinleştiriyor. Romanın sonundaki trajik intihar sahnesi, beni varoluşsal sorgulamalarla baş başa bıraktı ve hayatın anlamı üzerine derin düşüncelere sürükledi. Goethe'nin bu eseri, aşkın en derin yaralarını ve insan ruhunun en karanlık köşelerini keşfetmemi sağladı; adeta bir duygusal yolculuğa çıkararak, iç dünyamda silinmez izler bıraktı.