İsmail

İsmail
@un_homme_qui_dort
Diyarbakır
18 April 1991
41 reader point
Joined on June 2018
Pnin, ağırbaşlı çamların altında yavaşça yürüdü. Gök, can çekişiyordu. Pnin, diktatör bir Tanrı'ya inanmazdı. Belli belirsiz, hortlakların demokrasisine inanırdı. Belki de ölülerin ruhları kurullar oluşturuyor, bunlar da oturumlarına hiç ara vermeksizin dirilerin yazgılarıyla ilgileniyordu. Pnin, Vladimir Nabokov
Reklam
İçinizi yiyen kurt, yeterince çırpınmadığınızı söylüyor. Babanız, anneniz, iki kediniz... birinin elini, ötekinin başını, elleriniz arasında biraz daha tutabilirdiniz. Uykunuzdan uyandırmalarına, bir an da olsa, sinirlenmeyebilirdiniz.
Gelinliğimi buluyorum, çünkü bunu zaman kapsülüne koyabilirim. Bütün eşyalarımızın başına neler geleceğini merak ediyorum. Herhalde atılırlar, onların içlerindeki anılar da atılmış olur. Dünyanın en derin gölünün hangisi olduğunu merak ediyorum Skomsvold, hızlandıkça azalıyorum

Reader Follow Recommendations

See All
Sarı Nehir kıyısında, sevgilim, bekle beni. Sen en yakın köprünün altında dur o zaman güneş kim bilir nerede olur yanaklarım ne incelmiş yüzümden öteyi görüyor musun Şansi dağlarından aşırı Ulu bir çağrıdır Hoang Ho, Sarı nehir Korkarım bu türkü dudaklarımı bitirir. Sen en yakın kayanın dibinde dur o zaman güneş kim bilir nerde
"kendini tanımayı reddeden insan kendini feda etmeyi tercih eder, o çok kalabalık hayvan türleri gibi, çekirge sürüleri, fare orduları gibi feda etmeyi tercih eder, içinde yaşadığı dünyayı yeniden düşünmektense, yok olmanın daha yüce olduğunu, sayılamayacak kadar çok kereler yok olmanın yüceliğini hayal eder." Albert Caraco, Kaosun Kutsal kitabı
Reklam
Ölü birini sevmeye başlamanın insanı neredeyse öldürdüğünü bilmiyordum.
Içinde yaşadığımız şey çılgınlığın diyalektiği. Hemen hemen hiç kimse bir şey yapmıyor, kimse de bir şey başarmıyor; yine hemen hemen kimse para kazanmıyor ama yine de her şey sürekli devam ediyor. ....... Yaşlanmak sadece isteksizliğin başka bir adı, bense daha çocukken bile isteksizdim. Aslında çocukluğumdan itibaren yaşlanmayı bekledim, bana benzediği için. ...... Bitkin olan, damgalanmış kişidir. Bize hakim olan sistemi ve sistemin vaatlerinin gülünçlüğünü yansıtır. Wilhelm Genazino, aşk aptallığı
Bir cümleyi söyleyebilmek için -oda çoğu kez yalan- koca kitaplar yazılıyordu. En azından kapaklarına "bu kitap bilmemkaçıncı sayfadaki o sarsakça cümleyi söyleyebilmek için yazılmıştır" diye bir not düşülebilirdi. Kambur
Etraflarında ise ışığın, yıldızların ağırlığı yüzünden duyulamayan, fakat gittikçe güçlü algılanan güneş gürültüsü dünyaları doldururcasına artmaktaydı; geçmişin hazırlanışı ile geleceğin hatırlanışı, hafızadan mahrum bir bekâret halinde sönmüştü. Vergilius'un Ölümü
Sonra eve döndüm ve yazdım: gece yarısı. Yağmur camları dövüyor. Gece yarısı değildi. Yağmur yağmıyordu. Samuel Beckett, Molloy
Reklam
Akıl hiçbir yere varamayınca duvara yazı olur. Şule Gürbüz, Kambur
O günlerde -kırk, ellili yıllarda ve altmışların başlarında- insanlar bugünkü gibi ortadan kaybolmazdı. Bugün biri kaybolduğunda, başına ne geldiğini hemen anlıyoruz, bundan emin oluyoruz: cinayete kurban gidiyor, ölmüş oluyor. Philip Roth, Sabbath'ın Tiyatrosu
Kısıtlı zevkleri akşam haberlerini kapsamıyordu. Sabbath bir sos gibi koyulaşmış, kendi ocağında fokur fokur kaynamış, yoğunlaşıp öz haline gelerek kendi olmaya cüret edebilmiş biriydi. Sabbath'ın Tiyatrosu
Onca yıl aynı evde yaşamayı başarmış olmalarının nedeni Sabbath'ın Drenka'yı bulmuş olması ve içkiden başını kaldıramayan Rosenna'nın neler olduğunu anlayamamasıydı. Sağlam birlikteliklerinin temeli buydu. Philip Roth, Sabbath'ın tiyatrosu
287 öğeden 271 ile 285 arasındakiler gösteriliyor.