ayda

Reklam
“Fani olan şeyleri ebedi kılma arzumuz yüzünden acı çekiyoruz. Kuşlar ötüyor: Her şey geçici. Gerçek değil hiçbiri. Geride bırakamayacağımız ne bir insan var aslında ne de bir mekan. Her şeyin kesin ve net olmasına duyduğumuz saplantıdan dolayı zihinsel bir köleliğe itiliyoruz.”
“Djuka’yı anıp anıp güldük ki gülmek, en iyi yoludur göçüp giden birini anmanın.”

Reader Follow Recommendations

See All
Fark etti ki içinde bulunduğu dünyada insanlar, bizim bir şey olmamıza izin veriyor ama “bir şey” olmasına müsaade etmiyorlardı, çünkü bu, onları rahatsız ediyordu.
“hoş tutulan bir oyuncak olmak, onlara insan olmaktan daha kolay ve cazip geliyordu.”
Reklam
“insanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar.”
“gerçek nedir ki? din meselelerinde gerçek, ayakta kalabilmiş fikirdir. bilimsel konularda gerçek, nihai sezgidir. sanatsal konularda ise gerçek insanın son ruh halidir.”
“aklı batı’da, kalbi doğu’da yaşama şizofrenisinin parçaladığı ruhların bunalımını, özgüven eksikliğini, yabancı sözcüklerle, yabancı tüketim mallarıyla örtmeye çalıştıkları tedirgin kişiliklerini, olduğundan farklı görünme çabalarını sanki gözlerim birdenbire açılmışcasına göstermişti hüseyin bana.
Sayfa 134Kitabı okudu
“değişmiştim, mardin beni değiştirmişti. insanlar bunca acı çekerken, istanbul’da en iyi suşinin nerde yenilebileceğini konuşanlara dayanamıyordum.”
“tüketen insanın üreten insandan daha değerli olduğu bu yanlış ve ahlaksız döneme tahammülüm kalmamıştı artık.”
Reklam
“iki yıl önce, polis işkencesinden geçmiş bir öğrenciyle söyleşi yapmıştım. çocuğu bir mahzende kapatmış ve sakat kalana kadar işkence yapmışlardı. ne var ki onun aklı, o mahzende asılı bir kafeste tutulan kanaryaya takılmıştı. nefret ettim o kanaryadan diye anlatmıştı bana, o güzel ötüşüyle bana dış dünyayı, baharı, sarmaş dolaş gezinen sevgilileri hatırlatıyor, özgürlüğü aklıma getirmesi canımı daha çok yakıyordu. nefret ediyordum o güzellik simgesi kanaryadan çünkü o mahzende güzelliğe yer yoktu.”
“biz, bu ülkenin okuryazarları, boşluğa düşen bir trapezci gibiydik. doğu askısını bırakmış, batı askısını da yakalayamadan aşağı düşmüştük.”
“bütün ortadoğu’nun adeti budur oğlum, tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz. kendi kanının tadından sarhoş olur.”
“niye hiçbir sokağın, caddenin, meydanın, köyün adı aynı kalmıyor, sürekli değişiyordu acaba? tarihten kaçmak için mi? her şeye sıfırdan başlamak için mi?”
80 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.