Yerinden kımıldamayan, ayağına bağlanmış prangayı da fark etmez. Arzu ve dürtülerimizin esareti altına girdiğimizde, onlara direnmenin nasıl bir şey olduğunu unuturuz. Rüzgarın kuvvetini ancak ona karşı yürüdüğümüzde hissederiz. Bir arzusuna beş dakika bile direnemeyen bir insan, eğer direnebilseydi bir saat sonra ne olacağını hayal bile edemez.