endless sky

endless sky
@unlimitedsky
6 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
endless sky tekrar paylaştı.
Yazan çok güzel yazmış ;
"Kanatlar senin değilse, yükselmek felaketindir.."
Reklam
Evet, bu kadar ıstıraptan geçmek zorundasın; bu kendi yeniden doğuşumuzun Doğum sancıları. Ve geri dönmek olanaksız, geri dönülecek geçmiş nerde ki? Zaman şu ana ulaşırken geçtiğimiz basamakları yok eder. Geri dönmek yok; sadece ileri g itmek mümkün, ileri ve daha ileri ve bu yolculuğun sonu yok! Amaç yok, yön yok; sadece sökülen çadırların tekrar kurulduğu dinlenme yerleri var. Ve asıl mucize şudur ki; ölüm nasıl yaşayacağını öğrenmenin kapısını çalmaz ve tek ihtiyacımız olan budur. Bahçıvan tohumları ektikten sonra sessizce beklemez mi ?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“-Dünyayı değiştireceğini mi sanıyorsun?” “-Siz dünyanın değişmez olduğuna inanmaya mecbursunuz!”
Hayat ne güzel fakat ne can sıkıcı şeydi!... bütün günü dolduran eğlendirici işlerin içinde insan bir boşluk hissi duymaktan kurtulamıyordu. Bir şey eksik gibiydi, bütün ömrünce işlemeyen bir yeri varmış gibiydi.
Reklam
Lakin gafil genç bunu bilmiyordu onun, çalgısını kendisi kadar çok sevmesini kıskanıyordu. Ve bir gün, “Ey sevgilim,” dedi, “ey narin vücudunun, İpek saçlarının, donuk pembe dudaklarının değil bütün ihtiras ve iptilalarının da bana ait olmasını istediğim sevgilim, artık viyolonseli bırak, yalnız beni dinle, yalnız benim kalbimin tellerinde nağmeler bulmaya çalış.” -Aşk ne kadar hodbindir! Genç kız, “Mademki sen istemiyorsun sevgilim,” dedi, “ben artık viyolonsel çalmayacağım... Nağmelerimi yalnız senin sözlerinde arayacağım.” Sanat, ilahi sanat, aşka yenilmişti. —Ve aşk ne kadar kudretlidir!— “Lakin sevgilim!” Dedi genç kız “Elbet bir gün ihtiyarlıyacağız ve ölüm bizi alacak. Eğer o, bana senden evvel gelirse bil ki tek istediğim gözlerim hayata kapanırken baş ucumda bir viyolonsel dinlemektir; bunu bana vadediyor musun ?” “Evet,” diye cevap verdi. “Senden sonra yaşamak gibi bir ceza bana mukadderse kahverengi gözlerinin üstüne yemin ederim ki baş ucunda en yüksek sanatkâra, en güzel besteyi çaldıracağım.” Bunun üzerine söylediklerini tekit etmek isteyen dudaklar birleşti. — Ve aşk ne kadar ateşlidir!—
“Pek mi korktun?” Diyordu. “Niçin, niçin korkuyorsun? Senden, yani hayattan büsbütün ayrı bir şey diye mi? Fakat bu aptallıktır. Onun bizden farkı, bizim ondan farkımız nedir ki? Hiç... Bak, eğil bak... bu dişler yok mu, düşünüyor musun ki bakmaya tiksindiğin bu dişleri görebilmek için onun tebessüm etmesi nasıl sabırsızlıkla beklenirdi?... Tahmin edebilir misin ki boğazına dolanarak seni boğacakmış gibi korktuğun bu saçların güneş altında ne hayat dolu parlayışları vardı? Hem bu kadın benimdi. Şu ellerim, şu sana laf söyleyen ağzım nasıl benimse o da öyle benimdi. Fakat biliyor musun kollarımın arasından sıyrılıvermesi ne kolay oldu?... Onunla aramızda hiçbir mesafe yoktur. Bizim onun hâline geçivermemiz için bir sebep bile lazım değil ve bu iskelet bize o kadar yakındır ki ondan korkmak için ancak bir insan kadar kör ve düşüncesiz olmalıdır.”
Bazan üzüntülerin uzattığı bazan yalancı bir sevincin kısalttığı günler çok çabuk geçti.
41 syf.
·
Puan vermedi
Arabalar Beş Kuruşa
Arabalar Beş KuruşaSabahattin Ali
8.8/10 · 613 okunma
71 syf.
·
Puan vermedi
Yakıcı Sır
Yakıcı SırStefan Zweig
7.8/10 · 42,3bin okunma
Reklam
Zekayı en iyi tutkulu bir kuşku biler;henüz tam olgunlaşmamış bir zihnin yeteneklerini ise karanlıkta ondan uzaklaşan bir izden başka hiçbir şey bu denli parlatamaz. Bazen gerçek bildiğimiz dünyadan çocukları ayıran yalnızca derme çatma bir kapıdır ve tesadüfi bir rüzgarla ardına kadar açılı verir.
Bende bu kadar, artık bırakıyorum, ama eğer burada mevcut durumun bir bütün olarak devam etmesini isteyen biri varsa, o zaman bazı şeylerin yolunda gidebilmesi için taşıdığım bu yüke destek olmalı.
Ah o gözlerin yok mu beni en derin kuytulara çeken gözlerin. İçinde kaybolmayı istediğim en güzel dünya benim için bir kere açsan o saklı kutuyu benim için, bir kerecik dalsam en derinlerine. Girmeye korkacağım ama çıkmayı hiç istemeyeceğim bir bilinmezliğe sürüklenirim bunun farkındayım. Olur da bir gün açarsan o kutuya ve ben girersem en derinlerine sürüklensem bilinmezliğe tutarmısın ellerimden gezdirirmisin beni tüm saklı sokaklarında ?
Konuşmak gerek bazen anlatmak yada susmak bazen hiç bilmediğin bir yola gözlerin kapalı girmek cesarete atlamak cesaretle bir olmak gerekir bazen, bazen de sadece izlemek hiçbir şey yapmadan sadece izlemek lazım hayatı ve akışını...
Dünyayı kurtaracak bir şeyler yapmak yerine saklanmayı ve beklemeyi tercih ediyorum.
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.