Gardiyan:
- "On dakika tamam," diye bağırdı. İnanmadığım için saatime baktım. Üçü bilmem kaç geçiyordu. Kaçta geldiğine dikkat etmemiştim ki...
Sana kendimden bir hediye vermek istedim. Süratle ceplerimi aradım. Dolmakalemimden başka hiçbir şeyim yoktu. Onu bulduğuma ne kadar sevindiğimi burda nasıl anlatmalı.
Aradaki kapıyı araladım kalemi sana uzattım. Sonra... Kanadı biraz daha açarak seni kucaklamak istedim. Sen de buna hazırlanmıştın. Bunu içimin içinden biliyordum. Gardiyan omzumu tuttu. Kapıyı hızla aramıza kapattı.
Bunu hiç unutamıyorum karıcığım. Seni ancak dış kapıdan çıkarken arkandan görebildim. Hatırlıyor musun? Hâlbuki herifi bir yumrukla yere devirmek, kapıyı ardına kadar açmak ve seni bir an kucaklamak, sımsıkı bağrıma basarak yanaklarını, gözlerini, alnını ve saçlarını öpmek istemiştim. İşte hürriyet bunlardan ibarettir.
Unut demek kolay gel bana sor bir de
Unutamıyorum işte unutamıyorum
Bir şey var şuramda beni kahreden
Şuramda, tam yüreğimin üstünde
Çakılı duran bir şey var
Elimde değil söküp atamıyorum
Hiçbir şeyi hatırlayamıyorum. Belki de çok fazla şeyi hatırlıyorum. Her şeyi hatırlıyorum. Dayanamayacak kadar hatırlıyorum. Hiç unutmuyorum belki de, hiç unutamıyorum.