Unutmadık ama kalbimiz neredeyse kurudu. Kalbimiz kurumadı ama aklımız zehirli bir yaraya döndü. Gövdemiz geçmişle geleceğin çarmıhında bir utanç fotoğrafı olarak asılı kaldı.
Ay çok mu gecikti neredeyse çıkar
Sen yalnızlığıma varır varmaz
Az sonra yağmuru durduracaklar
Rüzgarı değiştirdim
Ustura ağzı poyraz
Yok canım yıldızları unutmadık
Mutlaka yerlerinde bulunacaklar
04 Temmuz 2003 tarihindeki 'Süleymaniye/Çuval Olayı' sonrası, ilgili makamlara çektiği telgraf içeriğinde ABD'nin Ankara Büyükelçisi, "Bunun acısı bir kuşak geçmez." demişti. Cevabimı daha önceleri vermiştim şimdi de net bir şekilde tekrarlıyorum: "Unutmadık, unutturmayacağız. Nesilden nesle, kuşaktan kuşağa yaptığınız hainliği ve ikiyüzlülüğü
anlatmaya, hatırlatmaya devam edeceğiz." Çuval Olayı, sözde müttefikimiz ABD ile yaşanan önemli kırılma noktalarından
biridir.
"Kafam karışık, ruhum serseri olabilir ama bil ki bu gönlümde bir tek senin adın yazılı Leyla. İstersen yatayım şuraya da o ellerinizdekilerle kazıyın bedenimi. Göğüs kafesimin içine zarar vermeyin ama. Çünkü orada senin adın yazılı Leyla."