Affetmek ve unutmak iyi insanların intikamıdır. - Schiller
Unutulmayacaklar listesi
Vakti gelince sustuğumuz her şeyi söyleyeceğim dedim. Ülkecek yapabildiğimiz en iyi şey unutmak. Korona'da işsiz kaldığınız dönemleri, eğitimsiz geçen 2 yılı, koronadan ölenlerin kalp krizi diye anlatılıp en az ölüm oranına sahip ülke gibi gözükmemizi ve buna rağmen yalan sayılarla bile 100.000'in üstünde insanların ölmesini, insanların ihtiyacı olduğu için gıda ve maskelerdeki fahiş fiyatları... şu an kaç kişi hatırlıyor ki? Unutmak zorunlu olarak yapılmasi gerekiyor, bir şekilde hayata devam edebilmek için. Sonuna kadar inanıyorum buna. Ama insanların başlarına gelenleri, en azından ayda yılda bir hatırlamak isterseniz bu iletiyi bırakıyorum buraya. Bu da depremle ilgili son ileti. Unutulmayacaklar listesi az sonra yorumlarda belirmeye başlayacak, siz de yazabilirsiniz. Beraber unutmayalım.
Reklam
Olur ya belki okursun diye yazıyorum bu satırları Çünkü sana söyleyemediğim Çok şey bıraktım yüreğimde O kadar yarım kalmıştım ki sana Ne pahasına olursa olsun Seni kaybetmek geçmiyordu içimden Özlemek diye bir şeyin varolduğunu Yokluğunun sabahında anladım Öyle Bir bakışın Öyle bir gülüşün Ve Öyle bir ses tonun vardı ki Unutmak için çok çabaladım Ama malesef başaramadım Biliyorum her yara iyileşmek zorunda değil Bazı yolların da sonu olmaz kimi zaman Bizimde bir sonumuz yoktu ve yüreğimdeki yara kabuk bağlamaz oldu Ne zaman her şeyi bir kenara bırakıp Sana sarılmak istesem Bakışlarındaki dikenli tellere takıldı kollarım Oysa o kadar dökmüştüm ki sana içimi Maalesef sen bana hep sağır kaldın Ve hiç bir zaman yüreğimin feryadını duymadın Sana anlatacak Bir şeyim kalmadı artık Bu defa beni anlaman için değil Bundan sonra anlaman gereken bir şey Olmadığını bil diye yazıyorum Bir zamanlar beni gerçekten seveceğini Umut ederdim Bunun içinde allaha çok dua ettim Her gece uyumadan önce Hatta uykumun en ücra yerinde Fakat farkındamısın bilmem kadın Sen bu hayatta benim kabul olmayan en masum duamsın Dilerim bana yaşattıklarını Gün gelir sende yaşamazsın Biliyormusun Bu hayatta herşey Kader kısmet ve nasipten ibarettir Şimdilerde bir tek duam var artık Diyorum ki Seni yüreğime koyup Kaderime yazan allahım Aynı şekilde aklımdanda silip atsın....
Size kendimle ilgili bir şey itiraf edeceğim.
İlkokul 2. sınıfa giderken henüz yeni yeni Türkçe'yi sökmeye başlamış birkaç kelimeyi de yarım ve malak söyleyebiliyordum. Bir öğretmenimiz vardı adı İsa Küçük'tü büyüyünce öğrendim ki düşüncesine ülkücü deniyormuş. Bir gün sırada andımızı okurken sözlerini hatırlayamadığım için bana hakaret etmişti. O gün son ders zili çalana kadar
30.12.2021⏳
Gecelerim, çarpan kocaman bir yürek gibi. Saat üç buçuk. Gecelerim aysız. Gecelerim pencereden süzülen gri ışığa gözünü kırpmadan bakıyor. Gecelerim ağlıyor, yastığım nemli ve soğuk. Gecelerim uzun, upuzun ve sürekli belirsiz bir sona doğru uzanıyor. Seni arıyorum, yanımdaki ufacik bedenini, soluğunu, kokunu arıyorum. Gecelerim, “Boşluk” yanıtını
Teknoloji böyle bir şey işte insanları yakınlaştırıyor mu? Yoksa uzaklaştırıyor mu? Hiç anlamıyorum. Babam beni sosyal medyaya erken yazdırdığı için uzunca bir süredir sosyal ağlarda olduğumdan artık sıkıldım. Artık arkadaşlarımla yüz yüze görüşmek istiyorum. Şimdilerde her şey harika.Uzun bir süredir asosyal bir adam olduğumdan, artık sokaklara
Reklam
Küçük İskender
Küçük İskender
Ayak izlerimizde ölüp erimiş peri pelerinleri Periler birbirine düşman, pelerinler birbirine küs Sana bugün bir mektup yazdım: En çok En çok güllerden sözettim
Evimin kapısından en son 5 Şubat 2023'te girmiştim... Saatler sonra taşların arasında uyandım. Korktum, ne olduğunu anlamadım. Sırılsıklam ıslanmıştım. Evdeydim ama yağmur yağıyordu. Kendime gelip kardeşlerimi ailemi aramak için kendi imkanlarım ile çıktım. Arka sokakta kardeşimin evi vardı. 18 aylık bebeği ve eşi evde yalnızdı. Yalınayak ne yöne gittiğimi bilmeden dakikalarca dolandım. Sonra bir şekilde binayı tanıyıp buldum. Minik yeğenimi ve annesini binanın yönetici ile beraber duvarları çekiçle kırıp kurtardık... Hatırladığım diğer şeyler bunun gibi değil. Çok daha korkunç, hafızamda silmek istediğim onlarca görüntüye sahibim... Unutmak istiyorum. Birçok kişi gibi. Ama biliyorum ki unutmak mümkün değil...😥🥀 Çok kızgınım, çok kırgınım... (Fotoğraf eve ilk taşındığımda aile grubuna atmak için çekilmişti 😔)
Merhaba 1k okurları! Hani burası benim azcık da dertleştiğim yer ya, duvarımdakı iletilerin hiç birini kaldırmıyorum. İyisiyle, kötüsüyle buraya geldiğim bu süreçte nelerden geçtiğimi unutmamak için. Hani unutmak da verilmiş ya insana nimet olarak, unutursak bile yazdıklarımızdan hatırlarız. İşte bu iletide de azcık kendimle, azcık da okurlarla dertleşmek istedim. Gelelim konuya; Bu güne kadar her alıntıyı, her iletiyi ve dahi incelemeyi okuyarak beğendim. Okumadan beğeni atmam, çünkü beğeni atmış olmak okumuş olmanın göstergesidir benim için. Ha okumadan beğeni atan mağdurlara da çok rastladım. Mesela; dini inancı olan birinin dine küfredilmiş iletideki beğenisi, asla onaylamayacağı halde cinsel içerikli alıntılara beğeni atanlar. Bazen de okuduğunun perde arkasını anlamayıp "Aman bir beğeniden nolucak ki" diyenler. İşte tam da o "ne olacak"dan bazen pürüz doğar. Bazen bildirimde 1 dakikaya 10 üzeri alıntı/iletimin beğenisi aynı okur tarafından geliyor ya, acaba hepsini okuyup sonra komple mi beğeni atmış, yoksa teker teker ışık hızıyla mı okumuş diye düşünmeden edemiyorum. "Şimdi ne alaka?" diyebilirsiniz. Akışta bir kaç alıntı/iletiye rasladım da. Okumadan beğenenler bana bunu düşündürdü. Sabah akşam düşünüp kendimi yiyip bitireceğime yazarak iletimle ileteğim dedim:) Sona kadar okuduysanız, beraber bir şiir dinleyelim.🥰 youtu.be/cODcredIo1E Şiir: Şaşırdım kaldım işte. Yazar: Yavuz Bülent Bakiler. Seslendiren: Mehmet Kemal Keyifli dinlemeler🌼🌹
Bir lisan, büyük İnsan: Mîr Celadet Bedîrxan
... Bir lisan, bir insan demekti. Mîr Celadet, bir dilin savaşını değil bir insanlık savaşı veriyordu. Kimdir bu Celadet? Binlerce yıldır Mezopotamya'yı ekip biçen, Asur'a Pers'e göğüs geren, Zagros'un, Cudî'nin, Ararat'ın, Kurmênc'in öz çocuklarının dil süvarisi... Yaşamı sürgünler, baskılar ve tehditler altında geçen, yine de durmayan, dedesi
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.