108 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
Birkaç öykü ile canımıza okuyanlarda bugün
Birkaç öykü ile canımıza okuyanlarda bugün… Melda’ya yüzümden önce özümü gör diyen, çok hatırlı pek sabırsız İhsan! Sevgili siyah lale, bahtsız, genç dul Melda! Paramparça hayatlar, gerçek anlamıyla. Boşandıktan sonraki ömrü sefalete evrilirken, bize “Hiç evlenmese daha mı iyi olurdu?” dedirten Rasim Abilerin bilmem kaçıncısı! Maaş + Sigorta’ya hayallerini satanların inşallah sonuncusu! Kendinden uzaklaşmak, mecburen. Yalnızlığın ve evhamın Jülide hali! Kimsesize kim bulayım derken kim olduğunu unutmak! O kime eriştiği anda da ateşi tutmuşçasına bırakmak zorunda kalmak! Boş hevesler uğruna kafayı kırmak, kırılmış bir kafa yüzünden yaşamın dışına itilmek. Paraya iman edenlerle vicdanına kulak tıkayamayanların arasında, arafta bir döngü. Ve Selim. Of Selim be. Kıydın içimi. Neredeyse sevineceğim sonuna. O denli hissettim çıkmazını. Hele o son tebessümün! Bazen içinde bulunduğumuz çaresizlik nasıl da zehirliyor bilincimizi. Zorladı beni bu öyküler. Önerilir. https://1000kitap.com/bidunyakitapgrubu @parantezler #ömüriklimdemir #muhtelifevhamlarkitabı
sinem alpoğuz
sinem alpoğuz
Muhtelif Evhamlar Kitabı
Muhtelif Evhamlar Kitabı
Ömür İklim Demir
Ömür İklim Demir
Muhtelif Evhamlar Kitabı
Muhtelif Evhamlar KitabıÖmür İklim Demir · Yapı Kredi Yayınları · 20197.6k okunma
Mit bir ihtiyaçtır; ihtiyaçtan yaratılmıştır. Bu ihtiyaç, 'anlamlılık'tır. Dolayısıyla mitten çıkış, ya da vazgeçiş/reddediş, anlamlılığın kaybıyla birliktedir. Modern insan gerçi hep bir mitin içindedir, ancak bu mitin gerçekliğini tehdit eden bir anlamsızlığın da kıyısındadır. Dünyanın anlamı dediği ve mitolojik örgüde dokuduğu şeyin, kendi kurgulaması/'uydurma'sı olduğunun farkına varmakla onu bastırmak/unutmak/reddetmek arasında gider gelir. İlüzyonun arkasını görmek, ama yine de 'gerçek imiş' gibi devam ettirmek, 'gerçek imiş gibi'liğini artırmak, kendi uydurduğuna kendini inandırmak için bezemeye/zenginleştirmeye çalışmaktır, modern insanın durumu.
Reklam
Kendimize döndüğümüzde döndüğümüz kendimiz hariç her şeydir. Çünkü kendimiz her şeydir. Sanırım "sen"i görmem için kendimi bırakmalıyım. Terk. İnsan terk ettiğinde öteki doğar. Sana geldiğimde döndüğümde beni bıraktığımda kendime dönerim. Burada -mı- lazım bana unutmak. Neydi unutmak: iyileşmek, güç toplamak, mutu emmek. Enerji için gereken eylem. Ben -sen ve diğerleri.- varsa (zahir) mahiyet gizli değil apaçıktır. Seni yaratan kelimesine ve benzerlerine olan tüm yönelimin benim "kendimi unutmak"ım. Değiştirebilirmisin. Miyim. Miler. Kozmik hayır. Senin olan tişörtü çamaşırlıktan alıp kokusuyla birlikte üzerine giyiyorsun. Sen eylemin sadece eylem kısmısın.
Tek bir isteğim vardı: Gitmek, yürümek ya da ölmek, umrumda değildi. Uzaklaşmak istiyordum, kaybolmak, ormanda ve bulutlarda eriyip gitmek, hatırlamamak, unutmak, unutmak.
Öğrenmek, zihnimize hep yeni şeyler almak değil, bazen bildiklerimizi unutmak demektir. Gerçek bir öğrenme; ezberleri bozmakla, yanlış ve lüzumsuz bilgiyi zihinden boşaltmakla başlar. Ruhumuzu mâsivâdan boşaltalım.
Sayfa 26 - Kapı Yayınları, 4. Baskı
"Her saniyesi aklına kazınmış birini nasıl unutabilirsin ki İlkim? Güldüğünde gözlerinin kıyısındaki çizgilerin nasıl göründüğünü bildiğin birini nasıl unutabilirsin? Gözünü kapattığın anda göz kapaklarında beliren yüzünü, kulakların sağır olsa bile duyacağına inandığın sesini... Yüzündeki belli belirsiz çillerin hangi aylarda daha canlı göründüğünü bildiğin ve tenindeki benlerin her birinin yerini ve sayısını dahi ezberlediğin bir insanı nasıl unutabilirsin? Gerçekten soruyorum, ben seni nasıl unutabilirdim İlkim? Unutmak bir yana, buna nasıl alışabilirdim? Sensizliğe alışılır mı hiç?"
Sayfa 290Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 211 ile 220 arasındakiler gösteriliyor.