Hava Savaşı ve Edebiyat, Sebald’in Zürih Üniversitesi’nde verdiği derslerin bir kesiti olan çarpıcı, etkileyici, eleştirel bir metin.
2.Dünya Savaşı’nda Müttefik Devletler’in Almanya kentlerine yaptıkları hava bombardımanları sürecini konu alıyor. Tüm bu sürecin halk üzerindeki etkisi ve edebiyat temsili üzerinden detaylıca inceliyor Sebald. Dresden ve Hamburg şehirlerinin neredeyse yok olma durumuna rağmen Alman edebiyatının bu felaketi dile getirmekte yetersiz kaldığını belirtiyor. Yazarların acıyı dile getirme, tarihe tanıklıkta suskun kalmalarını eleştiriyor. Bildiğim, bilmediğim bazı yazar isimleri yer alıyor. En çok dikkatimi çeken savaş sonrası atmosferi konu alan, şehirlerin yıkımı, hayatta kalma üzerine yazılmış Heinrich Böll’ün Melek Sustu romanı iç karartıcı bir yıkıntı romanı olarak görüldüğü için yaklaşık kırk yıl sonra yayımlanmış olması. Savaş sonrası acıyla yüzleşmekten kaçınıldığının, toplumun travmalarla yüzleşmek yerine unutmak ve yeniden başlamak üzerine yoğunlaşmasının göstergesi olduğu belirtiliyor.
Sebald, arşivsel belgelere, döneme tanıklık etmişlere ve fotoğraflara yer veriyor metinde. Şehirlerin yerle bir olmasının ardından toplumsal hayatın şaşırtıcı bir hızla devreye girişinden, insanların yaşadığı travmadan bahsediyor. Sinemaya düşen bir bombanın ardından sonraki matine için molozları temizleyen bir adam, bodrumunda ısıyla erimiş vücut parçalarını temizleyen bir kadın, Hamburg’un ortasında tek başına ayakta kalmış bir evin camlarını silen bir kadın. Bu bombardıman sürecinin Alman halkınında oluşturduğu travmayı ve kolektif hafızasında neden yer etmediğini irdeliyor.