Bu hale düşecek kadar ezildikten sonra, artık görünüşün ne önemi var? Görülmek bu kadar rezilce bir şeyse, görmek istemek de en az o kadar rezilce ... Görmek ve görülmeyi birbirinden ayrı şeylermiş gibi düşünmeye gerek yok ... Biraz farklı bir yol olsa da, benim kaybolabilmem için gerekli küçük bir tören olarak düşünmem yeter ... Üstelik, karşılığında elde edeceğim şeyin büyüklüğünü de unutmamalı ... Özgürce üzerinde dolaşabileceğim, yukarıdaki yer yüzü!
Sevişen iki insanda bile bir anda aynı duygular olmuyor. Önemli bu, unutmamalı. İki kişilik toplumlarda önemli sorunlar! Bir deneme başlığı olabilir. Biri çıkıp yazsa... Ben? Yapamam; yaşamak varken. Ben ya ararım ya da yaşarım.
Çocuk büyüğün aynasıdır...Gençlerden şikayet edip "dünya nereye gidiyor" naraları atan ebeveynler kendilerini yansıttığımızı unutmamalı bilakis kendilerini sorgulamaya girişmelilerdir...
Bozkır-göçebe toplulukları daha iyi anlamama bu kitap yardımcı oldu. Bu toplulukların günümüzde hangi etnisitelere karşılık geldiklerini kesin olarak tespit etmek zor ve hassas bir konu olsa da, bu gibi hususlar, bilimsel çalışmalarla ele alınmaya elbette müsait.
Bozkır-göçebe topluluklar (örneğin Orta Asya’daki Türkler), yerleşik medeniyetler
İlk defa inceleme yazıyorum. Etkisi üzerimde taze duran İnce Memed serisi bugün bitti. Uzun zamandır okumak istediğim bir seriydi. Bugün İnce Memed 4 bitince inceleme yazmaya karar verdim. Pek inceleme değil de kendi gözlemlerim. Bu kitapları okurken yoğun duygular hissettim. Ne kadar anlatsam da kelimeler anlatmaya yetmez. Neden daha önce
Bilgi ağacının meyvelerine dokunmak acık biçimde yasaklanmıştır!
"Ama bu noktada, şeytan, ebedi isyancı, dünyanın ilk özgür düşünürü ve kurtarıcısı sahneye çıkar. O, insanın kendi hayvani cehalet ve itaatinden utanmasını sağlar, onu kurtarır, itaatsizliğe ve bilginin meyvesini yemeye zorlayarak, alnına özgürlüğün ve insanlığın damgasını vurur."
Eşleştirinin Tanrısı Bakunin
Gayet net anlaşılabilir bir dille yazılmış üzerinizde uyanma etkisi bırakan bir kitap.
Bakunin dinleri, Marksizm'i be bir çok dini kullanan siyasi tutumlara karşı net bir eleştiri sunuyor kitapta.
Okumalı ve unutmamalı;
"Yaşamı yaratan bilim değil, bizzat yaşamın kendisidir;özgürlüğü yaratacak tek güç de, halkın kendiliğinden eylemidir."
Elbette şunu da unutmamalı ki; bu yol uzun. Bu kitap sadece bir başlangıç. Zihne ekilen bir tohum. Ayrıca burada yazanları zaten biliyorsunuz, kalbinizin derinliklerinde hissediyorsunuz, ancak adını koyamıyorsunuz, cümlelere dökemiyorsunuz.
Şunu unutmamalı aslında.
Geçmiş, bir daha geri gelmeyecek.
Değişenler, geriye dönmeyecek.
O nedenle eskiye özlem, yalnız eskimişlere has bir bakış olarak kalacak. Yenileri hiç mi hiç ilgilendirmeyecek.