Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Unutmaya başlıyorum seni. Ürperiyorum bunca sevgiyi unuttuğumu düşündükçe.." Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali..
“… son zamanlarda, küçük şeyleri unutuyorum. Adeta solup gidiyor ve onu unutmaya başlıyorum. Sanki onu yeniden kaybediyorum.” | Before Midnight (2013)
Reklam
Allı Defter
Trenler geçiyor evimin hemen arka sokağından. Çocukluğumun hatırlanabilir en güzel yanını selamlıyorum, bir pencere kenarında. El sallıyorum geçmişin silinmeyecek yolculuklarına, mazi bir allı defterin tozlu sayfalarında çocukluğuma aralanıyor. Seni unutmaya geçmişin anılarına sığınarak başlıyorum. İnsan en aciz kaldığında niye çocukluğuna sığınmakta bulur ki çareyi? Özlemi niye hep çocukluğuna insanın? Bir ağacın gölgesinde toprağa karışıp güneşin batışına bir gün daha eklemek, günlerce uğraşılmış anne eteklerinin paçalarından yapılma koca bir uçurtmayı gökyüzünde bir zafer kazanmışçasına uçurtmak, bir ağacın gölgesinde baba sesinden hikâyeler dinlemek… Biliyor musun insanın yüreğinin üşümesi çocukluğunu özlemesi kadar. İçinde büyüyen boşluğun git gide sessiz, ıssız bir çöle dönüşmesi kadar… Neresinden bakarsan bak insanın yaralarını saracak yerdi sığındığı hatıralar. Bu hatıralar bitmeyecek sandığımız bir ömrün yarısı kadar… Merve Sühan
"Unutmaya başlıyorum seni. Ürperiyorum bunca sevgiyi unuttuğumu düşündükçe..." Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali
Korkuyorum, sensiz günlere dönmekten belki de. Yalnızlık bana göre sensizlikken, Şimdi yapayalnızım. Uzun zaman önce unutmaya hazırken, Şimdi ayrı kalmaya alışmalıyım. Canım acırken bu mısralar eşlik ediyor bana. Gözlerimi kapatıp hasret kalmış Sana dönmeye çalışıyorum, Sonra önümdeki duvarın farkına varıyorum. Ne sen yıkabiliyorsun bu
"Unutmaya başlıyorum seni. Ürperiyorum bunca sevgiyi unuttuğumu düşündükçe..."
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
Reklam
"unutmaya başlıyorum seni. ürperiyorum bunca sev­giyi unuttuğumu düşündükçe."
Kelimelere sığdıramıyorum bu sevdayı kimse görmüyor,sesini unutmaya başlıyorum sevgilim sanırım korkmam gerekiyor -H
Kitabı bitirmeye kıyamıyorum dedim ama uzadıkça unutmaya başlıyorum.. neyse bir alıntı bırakayım. "1830 yılının yazında Victor Hugo imkansız bir teslim tarihiyle karşı karşıyaydı. On iki ay önce yayımcısına yeni bir kitap sözü vermişti. Ama yazmak yerine yılı diğer projelerin peşinden koşarak, misafir ağırlayarak ve işini erteleyerek geçirmişti. Bu durumdan sıkılan yayımcısı 6 aydan daha kısa bir teslimat tarihi belirledi. Kitabın Şubat 1831'de bitmiş olması gerekiyordu. Hugo erteleme alışkanlığını yenmek için tuhaf bir plan kurdu. Bütün giysilerini topladı ve bir yardımcısından onları büyük bir sandığa kitlemesini istedi. Geniş bir şaldan başka giyecek hiçbir şey kalmamıştı. Dışarı çıkmak için uygun kıyafeti olmadığı için çalışma odasından çıkamadı ve 1830 yılının sonbahar ve kışında çılgınlar gibi yazdı. Notre Dame'ın Kamburu 14 Ocak 1831'de, planlanandan iki hafta erken yayımlandı."
86 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.