Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
"Fazla şiirden öldü Edip Cansever."
Sizin hiç; "Bu hayatta bir şeyleri engelleme imkânım olsa şunları engellerdim." dediğiniz bir şeyler oldu mu? Sizleri bilmem ama benim oldu. İki şeyi engellemeyi çok isterdim. Sesi güzel olmayanların toplum içersinde şarkı söylemesini ve şâir kimliğine sahip olmayanların şiir yazmasını kat'i surette engellemek isterdim. Hatta olur da bir
Neandertal gömütlerinde bulunan silahlar, aletler, kurban edilmiş hayvanların kemikleri üzerinden kuzenlerimiz Neandertaller'in ölümün farkında oldukları ve buna yükledikleri anlamlar konuşularak mitolojinin en eski izleriyle kitap başlıyor. Bu arada mitin ne olduğu ve insan yaşamında nasıl bir işlev gördüğü aralara yediriliyor. Mitin insan
Quiqendone şehrinde geçen mini mi mini bir kitap kendisi. Burada zaman sanki akmıyor. Her şey öylesine durgun, sakin ve coşkusuz ki operaları bile bir garip. 36 notalık bir opera 36 dakikada gerçekleşiyor! İnsanların nabzı 50-52 civarına attığı gibi insanlar evlenmeden önce on yıl tanıma süresi geçiriyorlar. Bir çift iki yıl sonra evlenmiş de hemen ayrılmışlar! Hayvanlar bile bir garip. Kediler tırmalamıyor, köpekler ısırmıyor... Rutin aile gelenekleri ve sessizce yaşayıp giden kendi halinde bir kent.
Bu kentin başkanı ve danışmanı da en az kent kadar durgun ve ağır. Örneğin kule mi yıkılacak sonra düşünürüz diyorlar. Halbuki günlerdir düşünmekteler.
Tartışma yok, hakaret yok, siyaset yok, sanat vasat, unutulmuş ağır bir kentçik!
Peki bu kentte Dr. Ox'un amacı ne? Hiçbir şey! Sadece çılgın bir deney! Bu kent de onun bu deneyi için biçilmiş kaftan. Dr Ox'un bu durgun ve sessiz kenti nasıl çıldırtacağını ve coşturacağını göreceğiz kitapta.
----SPOİLER----
En sonunda savaşa hazırlanmaları beni epey eğlendirdi ve güldürdü. Hele 18 dakikada biten opera, değişimin onlara göre çoook hızlı bir göstergesiydi. En sonunda ise kulenin patlamasıyla herkesin normale dönmesi bu sevimli kitaba güzel bir sondu bence.
88 syf.
·
Puan vermedi
"Ve Ben Çiçeklerin Döllenmesini Düşünüyorum"
"Ve Ben Çiçeklerin Döllenmesini Düşünüyorum"
" … Bak tam karşımızda gecenin mumu
damla damla nasıl eriyor
nasıl doluyor agzına kadar uyku şarabıyla
gözlerimin simsiyah kadehi
senin ninnilerini dinlerken
ve bak
nasıl şiirlerimin beşiğine
sen doğuyorsun, güneş doguyor … "
"Kimden bu ? "
"Kimden olacak" dedi,
Bu kitap kendinizi tanıyamayacak şekilde coşkulu olduğunuz zamanlardaki motivasyon kaynağınızı sorgulamanızı sağlayacak.
Bence eğlenceli ama içerisinde yer yer bulunan yabancı kelimelerle okuması zor bir kitaptı. Aslında yazarın kullandığı dil günlük tarzda ve akıcıydı ancak bulunan garip opera ve dans terimleri dikkatimi toplamamda zorluk yaşamama sebep oldu.
Konusuna gelecek olursam tamamen unutulmuş ve fazlasıyla ölçülü bir kent üzerinde Quiquendone kentinde oksijen ile insanlar üzerinde birer deney faresiymişçesine deney yapan Doktor Ox'u anlatıyor Jules Verne. Bazen insanların sakinlikleri o kadar sinirlerinize dokunuyor ki kendi vicdanınızı sorgulayacak şekilde Doktor Ox'u haklı buluyorsunuz. Çünkü kentte zaman bizimkine kıyasla göreli yavaş akıyor ve kendiniz bir uzay gemisindeyken Quiquendone kentinin dünya üzerindeki hareketlerini, soluklarını ve düşüncelerini duyuyormuş gibi hissediyorsunuz halbuki bu kentte insanlar, kalın halıların üzerinde yürüyen farelerden daha az bir gürültüyle etrafta salınıyorlar Jules Verne'nin tabiriyle. Hatta kentte sadece zaman değil kent 'sakinlerinin' damarlarındaki kan bile bizden yavaş süzülmekte aslında.
Ben kitabı okurken bahsedilen oksijen parayı mı çağrıştırıyor diye düşünmedim değil ama aslen insanın damarlarındaki kanı hızlandıran, nöronlarına yeni yolaklar oluşturan ve bu sebeplerle coşkunluğunu artıran her şeyi temsil ettiğinde karar kıldım.
Barbar Kentler Dost Şehirler
Halen özel bir üniversitenin mimarlık fakültesinde öğretim görevlisi olarak çalışan Semih Akşener, kentlerle şehirlerin mukayesesini yaparak aynı olmadıklarını farkları olduğunu ortaya koymak için Barbar Kentler Dost Şehirleri kaleme almıştır. Eserde kent ve uygarlıkların sömürgecilik sayesinde kurulduğunu bu sayede ilk devirlerdeki kale, sur,
