Bu uzay istasyonu, bize göre Tufan sonrası dönemde Sina yarımadasında konuşlandırılmıştır; buna göre Hat-Hor, yani "Şahinlerin Evi" unvanı, onu taşıyan tanrıçanın Sina yarımadasının da Koruyucusu olmasını gerektirir.
"Neden bir anda bu kadar konuşkan oldun?" "Çünkü Aven'ın işi bitince ikimizinde öleceğini farkettim,bu yüzden sana resmi olarak 'ilk ve son arkadaşım' diyorum.Hatta tek arkadaşım olduğun için 'en iyi arkadaşım' da diyebilirim." "Bu ünvanı ölmeden önceki son saatimizde almam hiç adil değil."
Reklam
Dictator Roma Cumhuriyeti Senatosu’nun olağandışı haller için tek bir seçilmiş memuruna (magistratus extraordinarius) tanıdığı mutlakî yönetim hakkını temsil eden ünvanın adıydı. Bu ünvanın olumsuz bir çağrışım yapması da 20. yüzyılın marifetidir. Tersi bir örnek 19. yüzyıldan verilebilir: İtalyan birliğini kuranlardan Giuseppe Garibaldi (1807-1882) Sicilya ve Napoli’yi Fransız hegemonyasından kurtarmak için 1860’da başlattığı Spedizione dei Mille (Binlerin Seferi) esnasında halkının da coşkulu desteği ile kendisini 14 Mayıs’ta Sicilya’nın diktatörü ilân etmişti. Atatürk’ün diktatörlüğü de doğası gereği Garibaldi’ninkine benzer (gerçi Atatürk böyle bir ünvanı hiçbir zaman kullanmamıştır). İlginç bir diğer benzerlik de, Garibaldi’nin 11 Mayıs 1860’da Marsala’ya çıkmasıyla, Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkması arasında kurulabilir.
O zaman düşündü ki insanlar yalnız kendi saadetlerini iyice duymak için yalnız başkalarının felaketlerini arar ve hodbinliklerinin böyle bazı nevilerine fazilet ünvanı vererek mesela aldatılan bir kocayı ikaz etmeyi ahlak addederler.
"SÜT LEVREK"
Merhaba gençler! Nasılsınız bakalım? Bendeniz iyiyim. Akşam annemlerde leziz bir çupra yersek daha iyi olacağım inşallah. Akşama doğru Metro'ya gidip bakacağım. Bu kış çok az balık yedim. Açıkçası endişeleniyorum zekâ geriliği olacak, bağışıklık sistemim çökecek diye. Neden böyle oldu bilemiyorum. Bir iki defa balık haline baktım. Canlı
Aylak insan hayata karşı mükemmel bir savunma sistemi kurar. Bu boş vermişlik, bohemcilik, bananecilik, ben mi kurtaracağımcılığın ötesinde bir soyluluk ünvanı gibi aylaklığıyla övünmeye kendi bomboş hayatına aşık olmaya başlar, magazin ve sanat sayfalarının kahramanı oluverir.
Reklam
İsmi, künyesi, lakabı ve şöhreti
İsmi Abdurrahman, künyesi Ebu Zeyd, lakabı Veliyyüddin, şöhreti İbn Haldun olan müellifin tam adı, Abdurrahman Ebu Zeyd Veliyyüddin İbn Haldun Måliki, Hadramî'dir. Ebu Zeyd künyesini, Arap adetlerine uygun olarak büyük oğlunun isminden dolayı almış olmalıdır. (Oğullarının ismini kesin olarak bilemediğimizden bu hususta kesin hüküm veremiyoruz). Mısır'da kadılık yapmış olması sebebiyle kendisine "Veliyyüddin ünvanı verilmişti. Makrizî es-Sülük adlı eserinde, "Sultan Zähir Berkuk İbn Haldun'u Mäliki kadılığına tayin ederek kendisine Veliyyüddin ünvanını vermişti..." demektedir.
379 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Madam Bovary
~Spoiler sayılır mı bilmiyorum ama kitaptaki bir iki olay ile ilgili bilgiye değindim haberiniz olsun . ~İlk incelememdir 03/05/2024 Başlarda betimlemeler ağır geldi ama kitabı okudukça diline alışıyorsunuz. Olaylar ve kişiler bazen karışabilir özellikle Fransız yazarlardan gördüğümüz isim karışıklığı burda da olabiliyor . Ama kitap benim için
Madam Bovary
Madam BovaryGustave Flaubert · Can Yayınları · 198333.1k okunma
"Birey, tek başına bir şey ifade etmez. Herkes malı, unvanı, makamı, şöhreti, ailesi, dostları, aklı ve gücü ile var olur, değer kazanır. Bir idareciyi ayakta tutan ise onun yardımcılarıdır. Deniz, dalgalarıyla deniz, hükümdar, yardımcılarıyla hükümdar olur." Beydeba
Reklam
"O halde hiçbir peygamber din kurucusu ünvanı taşımıyor. Tüm peygamberler dini tebliğ eden elçilerdir, bu elçilerin din bünyesinde söz hakları elbetteki diğer insanlarla kıyaslanamayacak kadar çok ve o derecede önemlidir. Bir dini onun peygamberini dışlayarak anlamak mümkün değildir. Ancak burada hayati nokta şudur: 'Tevhid dininde son söz hakkı birden çok kuvvete verilemez.' Biz buna 'dinde zaman üstü ilkeler anlamındaki hükümlerin konması' diyoruz. Kur'an terminolojisini kullanarak konuşursak bunu 'Tahrim yetkisi yalnız ve yalnız Allah'ın elindedir.' şeklinde ifade edebiliriz."
Poçtalyona məktub.
Qaytar mənim məktubumu, Aparma yara, poçtalyon. Qırma yarın ürəyini, Eyləmə para, poçtalyon. Dəyişik sal o ünvanı, Başqa qapını silkələ. O ağlayaraq oxuyar, Başqaları gülə-gülə. Qaytar geri günahımı, Savabın da qoy bu olsun... Girmə mənim günahıma, Qıyma ki, gözləri dolsun. Qaytar geri məktubumu... Gəldiyi ünvana göndər... Vallah, ağladacaq onu, Titrəyəcək açan əllər.
Cümhuriyyət hüdudları (sərhədləri) üstün qüvvələrlə keçilmiş, hər cür müqavimət hərəkatları amansız surətdə basdırılmışdı. Qızıl Ordunun aktiv yardımı ilə məmləkət sovetləşdirilirdi. Yəni sözdə Sovet Azərbaycanı cümhuriyyəti ünvanı mühafizə edilirdisə, işdə demokratik milli bütün müəssisələr ortadan qaldırılır; liderlər təqib olunur, qızıl istila terroru hər tərəfi qovururdu. Fövqəladə ixtilal məhkəməsi mənasına gələn “Çrezvıçayka” cəza makinəsi (maşını) durmadan çalışır (işləyir), gözdə bulunan bütün münəvvərlər biri-biri arxasından yaxalanaraq zindanlara atılır, bir qismi də əlli-ayaqlı ortadan qeyb olurdular. Qızıl qasırğa devirmədik milli bir müəssisə, kəsmədik bir şəxsiyyət buraxmırdı.
Kişinin soyluluk ünvanı taşıması, onu soylu kılmaz.
Mukan Kağan
19 yıl kadar uzunca sayılabilecek bir süre kağanlık tahtında oturan Mukan Kağan, kişisel karakteri hakkında Çin kaynaklarında en çok bilgi verilen Gök Türk hükümdarıdır. Bunun sebebi Çin tarihinde bıraktığı derin izler olup, hatırası ve etkisi daha sonraki devirlere yansımıştır. Zaten Bilge Kağan da yazıtlarda ondan övgüyle söz eder. Onun zamanında Gök Türk Kağanlığı Karadeniz'den Büyük Okyanus'a kadar uzanabilmiştir. Kendisinin kırlangıç kalesi (yen-tou) anlamına gelen bir ünvanı daha vardı. Yaptığı karizmatik etkiden dolayı biraz etkileyici tarif edilmiştir. Yüzünün genişliği 30 cm olarak belirtilmişti. Yine anlatıldığına göre yüzünün rengi çok kızıldı. Olağanüstü cesur bir kişiliğe sahip olduğu ifade edilir. Gözlerinin donuk cam renginde olduğu da açıklanmıştır. Askerî işlerde ve savaşla ilgili bütün mücadelelerde çok haşin davrandığı bildirilir. Ayrıca çok iyi bir komutan oluşu da dikkat çekicidir. Savaş taktiklerini çok iyi bilmesi özellikle vurgulanmıştır. Nitekim ordusunu mükemmel yönettiği yönündeki ifadeler bütün bu özelliklerinin sonucudur. Çin'in dışındaki bütün ülkelerin ona itaat ettiği yazılıdır.
Sayfa 26
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.