"Bir arkadaşım anlatmıştı : Üç buçuk yaşındaki oğlunun genzinde bir sorun olduğu ortaya çıkmış. Geniz eti galiba. Çocukcağız bu yüzden burnundan nefes almıyor, daha kolay geldiği için ağzından alıyormuş. Doktor sorunun çok önemli olmadığını, ancak çocuğun ağız ve burun yapısında kalıcı bir bozulma olmaması için burnundan nefes almaya alışması gerektiğini söylemiş. Arkadaşını çocuğuna konuyu bir soruyla açmayı uygun bulmuş : "Oğlum neden ağzından nefes alıyorsun ?" Çocuk da kendinden emin, babasını küçümser bir tavırla, "Baba," demiş, "başka türlü nefes alınmaz ki !" Görüyorsun değil mi Çetin, üç buçuk yaşındaki çocuk bile kendi deneyiminden bir yasa çıkarıyor ! Başka türlü nefes alınmaz. Başka türlü yaşanmaz. Başka türlü aşk olmaz. Yaptıklarımızı olumlayan yasalar buluyoruz; sanırım aklımız böyle işliyor : Buyurgan iç huzurumuzun boynu bükük kölesi olarak. (Çetin, burayı anlamadıysan lütfen üşenme, bir kere daha oku !)"
Sayfa 106 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Üşenme, oku.
İvan bir an sustu, yüzü birdenbire mahzunlaştı. — Beni dinle, daha açık olmak için yalnız çocukları örnek aldım... Yerin kabuktan göbeğe emdiği öbür insan gözyaşlarından söz etmiyorum, konumu bile bile daralttım. Bir tahta kurusundan başka şey değilim, aczimi açığa vuruyor, her şeyin neden böyle olduğunu zerre kadar anlamadığımı olduğu gibi
Sayfa 324Kitabı okudu
Reklam
üşenme oku. :)
Namazı kıldın mı?” diye sordum? “Kıl kıl bitmiyor!” dedi… Hafif tebessüm ettim biraz bekledim! Sonra oldukça yumuşak bir ses tonuyla: “Ye ye bitmiyor, Cenab-ı Allah sürekli veriyor!” dedim. Başı biraz öne eğildi.. Biraz bekledim sonra: “İç iç bitmiyor, Yüce Allah sürekli veriyor!” dedim. Baş biraz daha eğildi! Biraz bekledim sonra… “Eskit eskit bitmiyor, Yüce Allah yenilerini veriyor!” dedim. Başı biraz daha eğildi.. Sonra birden başını kaldırdı gözünden damlalar dökülüyor! Çok kısık bir sesle “Müsade edersen namazı geciktirmeyim” dedi. Tebessüm ettim! Ölü değilsen, Deli değilsen, Kâfir değilsen, Çocuk değilsen, Hayvan değilsen, NAMAZ! NAMAZ! NAMAZ! YÂ RABB’Î! Bizlere ve nesillerimze Namazı Sevdir… Helâl rızık nasib ederek ölüm gelinceye kadar…hüsn-ü hâlinde namazkar kılabilmeyi nasib ve müyesser eyle… Yüce ALLÂH’ım!
228 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Dünde kalan ve artık mâlûmun olan her şey, bir zamanlar kendisini merak edip durduğun bir meçhuldü. Adına “gelecek” diyordun. Bekledin, geldi, gördün. Bazen çok zorlayan sıkıntılar, bazen ferahlatan sevinçler olarak teşrif etti. Adı her ne kadar geçmiş ise de tecrübe ettiğin kadarıyla, anladın ki geçmiş, geçmez. Ateşiyle kalmasa, közüyle kalır.
Aşk Olsun
Aşk OlsunNeslihan Nur Türk · Erkam Yayınları · 201766 okunma
üsenme oku
Mezarlık Mezarlıkİki arkadaş bir gece bir parti dönüşünde yürüyerek eve dönüyorlarmış. Biri biraz macera olur eğleniriz düşüncesiyle ilerideki mezarlığa girip kestirmeden gitmeyi önermiş ve diğeri de hemen kabul etmiş. Mezarlığın içine girmişler ve yürümeye başlamışlar. Çok derinlerden 'tak! tak!' diye garip sesler gelmeye başlamış biraz sonra. İki arkadaş bir taraftan tırsarak bir taraftan da tırstıklarını birbirlerine belli etmeyerek yürümeye devam etmişler ama bu korkunç ses onlar yürüdükçe artıyormuş. Epey ilerledikten sonra ilerideki sis bulutunun arkasında bir kıpırtı görmüşler. İyice tırsmışlar ve sis bulutuna doğru yürümeye devam etmişler. İleride bir mezarın başında yaşlı bir adamın elinde çekiçle mezar taşına bir şeyler yazdığını gören arkadaşlardan biri: - Yahu amca bu saatte çalışılır mı biz de seni hayalet sanıp korkmuştuk, demiş. Yaşlı adam şöyle bir kafasını kaldırıp gençleri süzdükten sonra: - Adımı yanlış yazmış iş bilmezler…
Yaptıklarımızı olumlayan yasalar buluyoruz; sanırım aklımız böyle işliyor: Buyurgan iç huzurumuzun boynu bükük kölesi olarak. (Çetin, burayı anlamadıysan lütfen üşenme, bir kere daha oku!)
Sayfa 106Kitabı okudu
Reklam
46 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.