Üşenmeyin okuyun, çok güzel!
Çok öskedim seni. Öskedim, bizim doğu dialektinde özledim demektir. Neyini, nereni, hangi halini desem ki? Sesini öskedim örneğin. Yüzünü, şeytan çocuk gülüşünü, öfkeni, yeryüzünü ve kaskatı canımı ısıtan varlığını. Şükür varsın. Oturup "nasılsın" diye açabilir insan. Ne tuzsuz şeydi şu dünya be. Geldin, buldun, şenlendirdin, insan ettin beni. Yemeyip-içmeyip, yatmayıp-uyumayıp, seni anlatmalı bu yürek.
Çıplak Gerçek/ Ben üşenmedim siz de üşenmeyin :)
"19. yüzyıla ait bir efsaneye göre, Gerçek ve Yalan bir gün karşılaşırlar. Yalan, Gerçek'e: 'Bugün muhteşem bir gün!' der. Gerçek, gökyüzüne bakıp iç çeker, çünkü gün gerçekten de çok güzeldir. Birlikte biraz zaman geçirirler. Derken bir kuyuya varırlar. Yalan, Gerçek'e: 'Su çok güzel, haydi birlikte yıkanalım' der. Gerçek biraz şüphelidir; suyu kontrol eder ve gerçekten de çok güzel olduğunu fark eder. Bunun üzerine ikisi de kıyafetlerini çıkartıp yıkanmaya başlarlar. Aniden, Yalan sudan çıkar, Gerçek'in kıyafetlerini giyer ve hızla kaçar. Gerçek, kuyudan çıkar; elbiselerini bulamayınca bir hayli öfkelenir. Yalan'ı bulmak ve elbiselerini geri almak için her yere koşar. Bu sırada Gerçek'i çıplak biçimde oradan oraya koşarken gören Dünya, bakışlarını küçümseme ve öfke ile geri çevirir ve onu görmek istemez. Zavallı Gerçek, çaresizlik içinde kuyuya geri döner. Artık sonsuza dek saklanacak ve ortadan kaybolacaktır çünkü çıplaklığından utanmaktadır. Yalan ise o gün bugündür dünyayı dolaşmakta, Gerçek gibi giyinip toplumun ihtiyaçlarına karşılık vermektedir. Çünkü Dünya, hiçbir şekilde Çıplak Gerçek ile karşılaşmak istemez."
Sayfa 17 - Çıplak GerçekKitabı okudu
Reklam
Yol yakınsa dönün uzaksa da dönün üşenmeyin.
Unutma, eğer kalbin başkası için atmaya başlarsa ölümün artık yakındır.
Siz on yedi yaşınızı nasıl geçiriyorsunuz ya da geçirdiniz? Nasıl geçireceksiniz? Ne yaparsanız yapın ama sakın benim gibi hayal kurarak geçirmeyin. Hayata tutunacak hayaller kurun ve o hayallerin gerçek olmasını sağlayın. Her gün hayalinize bir adım daha yaklaşın. Üşenmeyin, kaldırın o kıçınızı.
Üşenmeyin
Parti'nin yaptığı en korkunç şeylerden biri de sizi içgüdülerin, duyguların hiçbir işe yaramayacağına inandırmak, ama aynı zamanda sizi maddi dünya karşısında tümden güçsüz kılmaktı. Bir kez Parti'nin buyruğu altına girdiniz mi, ne hissettiğiniz ya da ne hissetmediğiniz, ne yaptığınız ya da ne yapmaktan kaçındığınız hiç fark etmiyordu. Ne yaparsanız yapın ortadan kayboluyordunuz; siz de silinip gidiyordunuz, yaptıklarınız da.
Sayfa 181Kitabı okudu
Üşenmeyin , kaldırın bi tarafınızı da yürüyün !
Çünkü insan yürüme engellidir. Her ne kadar yürüme organları olsa da.
Reklam
106 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.