Üşenmeyin okuyun hepimizin başına gelen bir olay bence :))
Hepimiz bazen birileriyle o kadar yakınlaşırız ki hiçbir şey engellenemiyormuş gibi görünür, bizi ayıran küçük bir köprü vardır, o kadar. Ama sen tam bu köprüye adım atacakken sana şu soruyu sorsam: Bu köprüyü geçip bana gelir misin? İşte o anda artık bunu istemeyiverirsin, sorumu tekrarlasam öylece suskun kalırsın. O andan itibaren aramıza dağlar ve azgın nehirler girer; bizi ayıran ve birbirimize yabancılaştıran duvarlar bitiverir önümüzde ve bir araya gelmek istesek de artık yapamayız. Ama o küçücük köprüyü düşündüğünde, sözcüklere sığmayacak kadar büyüyüverir gözünde; yutkunur ve şaşar kalırsın.
Ayrıntı Yayınları
En sevdiğim alıntılardan, üşenmeyin lütfen okuyun :)
"Sevgili Dost, Sınır, önümüze bir bahçe duvarı olarak çıkabileceği gibi, dikenli tel, çit, çizgi ve taş olarak da çıkabilir. Sınırı geçme hakkı, sınırı çizenindir ve o dilediği müstesna, bahçesine kimseyi yaklaştırmama hakkını elinde tutar. Sınırın geçilmemesi için dikenli teller yetmeyebilir, adım atar atmaz bir bacağınızı almaya hazır bir mayın, toprağın altında sizi bekler. Sevgili Dost, İnsan yoktu ve sınır yoktu. İnsan geldi ve elindeki tebeşirlerle sınırlar çizmeye başladı. Daireler, dikdörtgenler, üçgenler çizdi. Etrafını çizdiği alanların kenarına, 'benim' tabelasını iliştirmeyi de ihmal etmedi. Bir yere ilk gelmek, oraya sahip olmaya yetmiyordu. Bu yüzden ne tebeşiri elinden düşürdü ne de çizilen daireler birbiriyle kesişmediği sürece geometrinin mutluluğuna bir gölge düştü. Ama ne zaman iki çember birbiri içine geçti ve iki 'benim' çakıştı o zaman sınır taşları yerinden oynadı ve sökülerek mancınıklara dolduruldu." (Filistin ve İsrail yani iki benim kavramı çakıştı ve olanları görüyoruz) "Sevgili Dost, İnsan yoktu ve sınır yoktu. İnsan geldi ve elindeki tebeşirle sınırlar çizmeye başladı. Sevgili Dost, Allah'ın da sınırları var."
Sayfa 79
Reklam
ÜŞENMEDİM BİR SAYFA ALINTI YAZDIM:)SİZ DE ÜŞENMEYİN OKUYUN BENCE;)
Evet, çocukluğumdan beri kaderim budur zaten!Herkes yüzümde kötü eğilimlerin belirtilerini arardı- aslında olmayan ama onlarca olması gereken eğilimleri: Sonunda dilekleri gerçekleşti. Alçakgönüllüydüm; Beni hesaplılıkla suçluyorlardı: Sonunda hiç konuşmaz hale geldim. İyilikle kötülüğü ayırt edebiliyordum; anlamıyorlardı beni, herkes kırıyordu:
Sayfa 127Kitabı okudu
Üşenmeyin, okuyun, öğrenin lütfen. ..
Vajinasına bir obje sokarak mastürbasyon yapan kadın, zarının (vajinanın girişindeki doku) şeklini değiştirebilir, özellikle de daha önce hiç ilişkiye girmemiş ya da tampon kullanmamışsa; ancak zar zaten kendiliğinden değişim gösterir, zarınızın şekli doktora size dair bir şey söylemez. Jinekolog bile esnemiş ya da yırtılmış bir zarın tampondan mı, parmaktan mı, penisten mi, seks oyuncağından mı, yoksa yalnızca egzersizden mi o hale geldiğini söyleyemez – ayrıca böyle bir şey umurunda bile olmaz muhtemelen.
Mazlum halkımızı daha iyi özetleyen bir pragraf olamazdı. Üşenmeyin, okuyun!
Kuşkusuz, başka bir konudan, yeni çıkan bir kitaptan, bir yönetmenden, savaştan ya da başka şeylerden konuşabilirlerdi; oysa zaman zaman, gerçek tek sohbetleri paraya, konfora, mutluluğa ilişkin olanlarmış gibi geliyordu onlara. O zaman sesler yükseliyor, gerilim daha da artıyordu. Konuşuyorlardı, bir yandan konuşurken bir yandan da
Üşenmeyin, okuyun!
"Ölümü son çıkış olarak düşüneceksin. Bil ki kimse seni bundan alıkoyamaz ve tam da bu nedenle, elinin altında olduğu için onu yedekte tut,sonuna kadar. Diyelim ki geceleyin bir kâbus gördün. Bunun bir kâbus olduğunu,başını oynattığın anda kurtulabileceğini bilirsen her şey daha kolay,daha çekilir hale gelir,hatta bir bakarsın ilk başta en korktuğun şeylerden zevk alır olmuşsun. Hayat seni istediği kadar ürkütsün,canını yaksın,en yakınların çirkin maskeler taksınlar... Hayat bu,de kendi kendine, ikinci kez çağrılmayacağım bir oyun,bir zevkler ve acılar oyunu,bir inançlar ve aldatmalar oyunu,bir maskeler oyunu,bir aktör ve bir gözlemci olarak sonuna kadar oyna,gözlemcilik daha iyidir, ne zaman istersen bırakabilirsin. Beni sorarsan,"imdat çıkışı" sayesinde ayaktayım. Çünkü emrimde,ve onu kullanmayacağımı biliyorum. Ama ahiretin anahtarı bende olmasa kendimi kapanda hissederdim, derhal kaçmak isterdim!"
Reklam
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.