Tanrı'ya inanmıyorum," dedi. “Ama sen ustaca yapılmış bir saatin parçalarıyla oynarken, bu saatin ne işe yarayacağını anlamadığı için onu yapan ustaya inanmadığını söylemeye cüret eden küçük bir çocuktan daha aptal ve akılsızsın."
Tolstoy ~ Savaş ve Barış .
Sinan Ustanın hayranlarındanım. Taşı, toprağı erişilmez bir çizgiler, köşeler, yuvarlaklıklar ve düzlükler ahengi içinde, adamoğlunun söylediği şarkıların en güzellerinden biri gibi dile getiren büyük ustaya karşı beslediğim saygı sınırsızdır.
Benzer şeyler yaşamayan birisi, açlıktan ölmek üzere olan bir insanın yaşadığı, ruhu yok eden o zihinsel çatışmayı ve irade gücünün ezilişini kolay kolay kavrayamaz. Böyle bir insan, hendekte kazı yaparken ekmeğin dağıtılacağı (kalmışsa) 9:30-10:00 düdüğünü (yanm saatlik öğlen yemeği arası) beklemenin, huysuz değilse ustaya saatin kaç olduğunu tekrar tekrar sormanın ve kişinin cebindeki ekmek parçasına yumuşakça dokunmasının, ilk önce donan parmaklarıyla ekmeği okşamasının, sonra bir parçasını ağzına atıp, kalanını kendi kendine öğlene kadar saklama sözü vererek son irade kırıntısıyla tekrar cebine koymasının nasıl bir şey olduğunu kolay kolay anlayamaz!
Mahmut ustaya göre usta-çorak ilişkisinin sırrı baba oğul ilişkisine benzemesiydi her usta bir baba gibi çırağını sevmek, korumak ve eğitmekle yükümlüydü