DİNGİN BİR ÖFKEYLE Utanç nice uzak bir duygudur ki Görülmez bir kez olsun yüzünüzde Onur eğreti bir giysidir Durur dökülürcesine üstünüzde Küçümsemek içinize oturmuş Bir yılan zehri her sözünüzde Gülmek yüzde kırışıklık korkusu Hain bir parıltdır gözünüzde Yalan ki döne döne düştüğünüz Bir bataklıktır büyür özünüzde Güneş bile mevsimlik bir modadır O yaz yanığı uzak teninizde Dünya yaşlı bir çocuktur horladığınız Güler bir gün tüm acısıyla elimizde
Sayfa 67 - KırmızıkediKitabı okudu
Baskı altında tutulsan ve amansız bir güçle zorlansan bile, geri çekilmen utanç vericidir,doğanın seni yerleştirdiği yeri koru. Bunun kimin yeri olduğunu mu soruyorsun? Yiğidin yeri.
Reklam
“Ben ise bir günahkâr olarak ölmüş olacağım. Eğer varsa, ötedünyada bir tek şey hissedeceğime eminim: Utanç.”
Bir kazanın verdiği utanç hissi, durumun ciddiyetiyle olduğu kadar, tanık olan insan sayısıyla da orantılıydı.
Sayfa 59 - İthakiKitabı okudu
Kendini, hiç bitmeyeceğini sandığı bir gösteriye gelmiş de, gösterinin bitmesi üzerine şaşkına dönen, panayır yerinden ayrılmağa bir türlü gönlü razı olmayan çocuklar gibi duyuyor ansızın. Bunu duyduğu için de utanç burguluyor içini. Çocuk olmadığını, olamayacağını düşünmeği gereksemesi bile ayıp. Hem yalnız şehirde değil, burada, bu anda bile ayıp.
“O gülümsemeyi yüzünden silmek için hayatındaki üzücü olayları düşünmeye çalıştı. Utanç verici davranışını, şimdiki güvensiz durumunu düşündü. Ama bu seferki gülümseme, o kadar kolay korkmuyordu. Haklarını bilen ve tahliye talebini reddeden bir kiracı gibi, oturup duruyordu orada.”
Sayfa 120 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.