İntihar eden Werther{61} bıraktığı notta “harika Büyükayı takımyıldızını” bir daha göremeyeceğinin pişmanlığı içinde onunla vedalaşıyordu. Ah, bu küçük ayırtıda yeni yeni yazmaya başlayan Goethe nasıl da gösteriyor kendini! Genç Werther için bu takımyıldızı neden bu kadar değerliydi? Her izleyişinde, onların karşısında bir zerrecik, bir hiç olmadığı, Tanrının o sonsuz derin mucizelerinin kendi düşüncelerinden, kendi bilincinden ve yüreğine derinliğine işlemiş olan güzellik anlayışından pek de üstün olmadığı bilincine varıyordu; dolayısıyla onu varoluşun sonsuzluğuna yaklaştırıyor ve onunla eşit kılıyordu... Kim olduğunu kavramasını sağlayan bu yüce düşünceyi hissetmek ne büyük mutluluktu! Bunu keşfetmesini salt insan olmasına borçluydu... “Ulu Tanrım, beni insan suretinde yarattığın için, Sana sonsuz teşekkür ederim!.. ” Evet, büyük Goethe’nin hayatı boyunca ettiği dua bu olmalıydı. Oysa bizde bu insan suretini, hiç Alman hüneri göstermeden, tümüyle bozarlar, ne Büyük ve ne de Küçük Ayı takımyıldızlarıyla vedalaşmayı düşünür kimse, düşünse de yapamaz, çünkü çok utanç verici gelir ona. Okurlarım: “Nelerden söz ediyorsunuz siz?” diye şaşkınca soracaklar, biliyorum. “Önsöz yazmaya çalışıyordum, zira önsözsüz olmaz ki!” “O halde kendi eğiliminizi, kendi görüşlerinizi açıklayın: Nasıl bir kişi olduğunuzu ve ‘Yazarın Günlüğü’ demeye nasıl cüret ettiğinizi?” Ama bu çok güçtür, önsöz yazma yeteneğimin olmadığını biliyorum. Önsöz yazmak belki de mektup yazmak kadar zordur.
Bedenin pes etmeyi reddettiği sırada ruhun çoktan kendini bırakması bu hayatın en utanç verici anlarından biridir. -Marcus Aurelius
Reklam
Köleliğin en utanç verici halini düşünün. Bu bile gönüllü kölelikten daha kötüsü değildir.
Bu dünyada bir kıymetim yokmuş gibi geliyor bana. Bunu utanç verici ve dayanılmaz buluyorum.
Her bir şeyi en küçük ayrıntısına kadar didikleyip, eleştiren bu insanların yanında, utanç duyduğumdan da değil ama rahatsız edici bulduğumdan giderek daha bunak biriymişim gibi davranır oldum.
Bana öyle geliyor ki yegane dürüst insanların sanatçılar olduğu giderek daha açık seçik ortaya çıkıyor, bu toplumsal reformcular, yardımseverler öylesine çığrından çıkıyorlar, kendi türlerini sevdikleri görüntüsü altında o kadar çok utanç verici isteği gizliyorlar ki sonunda bizden daha çok yanlışlara düşüyorlar.
Sayfa 21 - İş Bankası Kültür Yayınları - 1. BasımKitabı okudu
Reklam
Sanat ancak hedefi ahlaki mükemmelleşme olduğu zaman ona ait yerde olur. Sanatın hedefi sevgiyle öğretmektir. Eğer sanat insanların hakikati keşfetmesine yardım etmiyor, sadece tatlı bir vakit geçirme sağlıyorsa, utanç verici, yücelikten uzak bir iş olur. JOHN RUSKIN
Sayfa 143 - Alfa Yayınları, 2022 BaskısıKitabı okudu
238 öğeden 151 ile 160 arasındakiler gösteriliyor.