Sokak fenerlerini düşünürken gökyüzüne baktım. Koyu karanlıktı, ama öbek öbek bulutların arasından dipsiz kara lekecikleri açıkça seçebiliyordum. Birden bu lekelerin birinde küçücük bir yıldız fark ettim ve dikkatle incelemeye başladım. İzlerken birden bir düşünce geldi aklıma: Evet, bu gece kendimi öldürecektim. Daha iki ay önceden aklıma
1000 yıl öncesinde yazılmış...
Bu dünyada bir kıymetim yokmuş gibi geliyor bana. Bunu utanç verici ve dayanılmaz buluyorum.
Sayfa 37 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"...kimseye bir zararı olmayan bedenim benim için bir utanç kaynağı oldu -zihnim ilk kez pis bir düşünceyle kirlendi, oysa ne kadar saf ve tertemizdi! (...) Alçaldım, ah, çok aşağılara düştüm ve bir daha hiç yükselemeyeceğim..."
Sayfa 99
Toplu sünnet, toplu ihtida; (1675)
Onların yüzlercesini sünnet edilirken izledim (13 günde 2000 kişi sünnet edildi) ve Türkler yabancıların bunu izlemesinden rahatsız olmazlar çünkü özendirici olacağını düşünürler. Çok daha olgun yaşta din değiştirerek Türk olanlar vardır. Elli üç yaşında olduğu söylenen yaşlı bir adamın sünnet edildiğini gördüm. Din değiştirmenin en çok görülen şekli (birkaç kişiyi gördüm), sultan veya vezirin huzuruna çıkarak, kepini yere atmak ve sağ elini veya şehadet parmağını havaya kaldırmaktı. O zaman, hemen (orada bu iş için bekleyen) bir memur tarafından götürülür ve diğerleriyle beraber sünnet edilirlerdi. Vezirin huzuruna çıktıktan sonra zıplayarak ve sevinç gösterileri yaparak çadıra gelen bir Rus genci gördüm; ancak sünnet olurken (olgun yaşta olan çoğunun yaptığı gibi) homurdanıyordu. Bir gece genç bir delikanlı bize veziri nerede bulabileceğini sordu, biz de ona vezirle ne işi olduğunu sorduk. Bize ağabeyinin Türk* olduğunu ve kendinin de, onu bularak sünnet olmak istediğini söyledi; iki gün sonra sözünü tutmuştu. On üç gün içinde iki yüz kişi din değiştirdi. Bu bizim için utanç verici bir şeydir, çünkü iki yüz yıl içinde bu sayıda Türkü kazanamadığımıza eminim; Roma Hıristiyanları buradaki temsilcilerinden dolayı gurur duysalar da (hakikatten pek çok vardır; Cizvitler, Fenikeliler, Frenkler). Ama bana inanın bunların Türkleri döndürmekten daha önemli amaçları vardır.
Sayfa 138 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
48 syf.
10/10 puan verdi
"Bu utanç verici gösteriyi izliyoruz, borçlar ve suçlar altında ezilmiş kişiler suçsuz ilan ediliyor; buna karşılık, onurun ta kendisi, yaşamı lekesiz bir adam cezalandırılıyor. Bir toplum bu noktaya geldiği zaman, artık çürümeye başlamış demektir. Suçladığım insanlara gelince: onları tanımıyorum, hiçbir zaman görmedim, kendilerine ne hıncım
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,949 okunma
Alıntıdır ..
Rus edebiyatının talihsiz bir dehâsı: Puşkin Ey güzel ülke! Uzak ülke. Ey bilmediğim ülke! Ne kendi isteğimle geldim sana, Ne de soylu bir atın sırtındl Beni bu yiğit delikanlıyı, Gençliğin ateşi sürükledi sana. Bir de başımdaki şarap dumanları.. Ataol Behramoğlu'nun çevirdiği, Nadir Göktürk'ün bestelediği Tanju Duru'lu, Emin İgüs'lü ‘’Ezginin
Reklam
192 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.