Ütopya halkının, gökyüzünde yıldızlar ve güneşin kendisi dururken,bir insanın herhangi bir mücevher ya da taşın pırıltısına kendini bu kadar kaptırmasına akıl ermiyordu.
+356
Peki ama başkalarına ettiğimiz iyiliği kendimize niçin etmeyelim? Tabiata aykırı gitmek değil mi bu? Çünkü iki yoldan birini tutmak gerek: Hoş yaşamak, dünyanın tadını çıkarmak ya iyi bir şeydir, ya kötü bir şey. Kötü bir şeyse başkalarına onu sağlamak şöyle dursun, kimde varsa elinden almak, herkesi ondan korumak gerekir. İyi bir şeyse onu hem kendimiz için hem başkaları için isteyebiliriz, istemeliyiz de. Niçin başkalarına acıdığımız kadar kendimize de acımayalım? Kardeşlerimize iyilik etme eğilimini içimize sokan tabiat niçin kendimize karşı zalim, insafsız olmamızı istesin?
Sayfa 43
Reklam
Çünkü altını gömmek, onu başkalarından çalmak olduğu kadar kendinden de çalmak değil midir?
Malın mülkün kişisel bir hak olduğu, her şeyin parayla ölçüldüğü bir yerde toplumsal adalet ve rahatlık hiçbir zaman gerçekleşemez.
+356
"Anlattıklarınızı gerçekten büyük bir zevkle dinledim," dedim Raphael'e. "Düşüncenizin derinliği ölçüsünde de hoş konuşuyorsunuz. Sizi dinlerken bir an kendimi İngiltere'de sandım. Çünkü ben çocukken bu iyi yürekli Kardinal'in konağında yetiştim. Onunla birlikte hayatımın ilk yıllarını hatırladım. Dostluğumu zaten kazanmıştınız, ama bu büyük insan için söylediğiniz güzel sözler beni büsbütün bağladı size.
Sayfa 23
+356
Anvers'te pek çok insanla tanıştım, ama bağlandığım en hoş insan Anversli Peter Giles oldu. Yurttaşları arasında çok saygın bir yeri olan bu dürüst genç, kültürü ve ahlakıyla daha da büyük saygıya layıktır. Bilgisi ne kadar derinse, huyu da o kadar iyi. Yüreği herkese açık; ama dostlarına o kadar candan, o kadar vefalı bir sevgiyle bağlıdır ki, kendisine dostluğun pürüzsüz bir örneği dense yeridir.
Sayfa 12
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.