Moro Müslümanları..
Bizim başarımızın sırrı eğitime verdiğimiz önemden kaynaklanıyor. Önce dağlarda sonra da şehirlerde ve askeri kamplarda medreseler açtık bu medreselerde gençlere İslam'ı tarihimizi ve Cihadı anlattık. İlk etapta 200 bine yakın genç bu medreselerde eğitim gördü. Böylece Adadaki gençler arasında büyük bir İslami Uyanış başladı..
Sayfa 116Kitabı okudu
Hiç sevdiğiniz bir kimseden uzak yaşadınız mı? Günde kaç defa, bir an için olsun, onu görmek, onunla konuşmak istemişsinizdir. Mektup var, doğrudur, ama o kendisi midir, ancak ondan bir küçücük parçadır. Fotoğrafları, resimleri de onun gerçek ve tatlı varlığının yerini tutamaz. Bazen rüyada görürsünüz, fakat bu ne kadar belirsizdir ve uyanış ne hazin!
Ne kadar da anlamlı bir alıntı:)
Aşkın sevinci de acısı da, hayatın yüksekleri de düşüşleri de, hem sonsuz bir güç hissi, hem de yıkıcı bir güçsüzlük, hem kalbin aydınlığı, hem de ruhun karanlığı, hem varlıkta, hem de yoklukta ki kayboluşta, herkes ya darlığa gidiyor ya da sonsuzluğa.
Biz kendimizi unuttuk, kendimize yabancılaştık, gerçeğimizden koptuk. Fert fert yaradılışımızın gayesinde, toplum ve onun organik müesseseleri olarak da ilahi davanın bayraktarlığından uzaklaştırıldık. Bu, ölü toprağı atılmış, uyuşmuş ve kanı çekilmiş heyecanları söndürülmüş. "Fatih miletin uyanışı ve ayağa kalkışı için çok kuvvetli bir şoka ihtiyacı vardı. Yine Allah Celle Celalühü bu millete acıyor ve tarihi şartlar bizi zorla uyandırıyor. Yıllardır layık olmadığımız bir düzenin çarkları arasında gafilleştirilen bir çok iyi niyetli insanımızı şartlar zorla kendine döndürecek. Uyanış, bütün Türklük aleminin dirilişine ve dolayısıyla İslamî bir Vahdet'in oluşumuna doğru giden bir yolun başlangıcı olacaktır. Ah!... o yolun başında çalacak düdüğü bir duysak!... O koşu bir başlasa!
Saatleri Ayarlama Enstitüsü gibi muhteşem bir kitaba can veren Ahmet Hamdi Tanpınar'ın aşkla ilgili söylediği o muhteşem cümleleri tekrarladı. İçinden;
''Ben aşktan daima kaçtım. Hiç sevmedim. Belki bir eksiğim oldu. Fakat rahatım. Aşkın en kötü tarafı insanlara verdiği zevki eninde sonunda ödetmesidir. Şu veya bu şekilde. Fakat daima ödersiniz. Hiçbir şey olmasa, bir insanın hayatına lüzumundan fazla girersiniz ki, bundan daha korkunç bir şey olamaz.''
Onlar emekçileri sömüren, adil olmayan bir sistemde sadece kendi çıkarlarını düşünen bencil varlıklardı.
Sayfa 10 - Odessa Yayınevi | Ağustos 2023