"gelecekte o kafeste kimin yaşayacağını ve bu devasa gelişimin sonunda da ortaya tamamen yeni peygamberlerin mi çıkacağını yoksa eski düşünce ve ideallerin mi güçlü bir biçimde yeniden doğacağını ya da bu ikisinden hiçbiri olmayacaksa, bir türk mekanik taşlaşma ve bunun yanın sıra kasılmış bir kendini beğenmişliğe mi geçileceğini henüz kimse bilmiyor.o zaman tabii ki, bu kültür gelişiminin son aşaması için rahatlıkla şöyle denilebilir: "ruh yoksunu uzmanlar, yürek yoksunu hazcılar;bu hiçler, daha önce kullanılmamış bir uygarlık düzeyine ulaştıklarını zannederler."
"Kızıl Ölüm'ün gelmesiyle birlikte dünya mutlak ve geri dönüşsüz olarak dağıldı, paramparça oldu. On bin yıllık kültür ve uygarlık, göz açıp kapayıncaya kadar yok oldu, ‘köpükler gibi uçup gitti'."
Reklam
İnsan doğası mı yoksa içinde yaşadığımız kültür mü, şiddet ve saldırganlığı artırıyor? Saldırganlık ve şiddet sadece kalıtım ve içgüdülerle açıklanamaz. Saldırganlık büyük ölçüde öğrenilmiş bir davranıştır ve çoğu zaman da duruma özgüdür. Tuhaf olan, insanın uygarlık sürecinin kötülüğü azaltmak yerine çoğaltmasıdır. Çünkü modern ahlak bencilliği kınamıyor.
Mustafa Kemal Atatürk
**** Uygulayan, karar verenden daha güçlüdür. ****Bir ulus, sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzden onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez. ****İçtenliğin dili yoktur, açıklanamaz. O, gözlerden ve alınlardan anlaşılabilir. ****Bizim uyumlu, zengin dilimiz ,yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir. ****Bir dinin doğal olması akla,
İncil'nin kristal gibi berrak ve köklü tutumlarının ilanı tarihi bir dönüm noktası idi. Onların sayesinde insanlık ilk defa insan değerinin şuuruna varmış ve bununla her şeyden evvel nitelik bakımından -tarih bakımından değil- bir ilerleme meydana getirmiştir. Onun için Hz. İsa'nın zuhuru dünya tarihinin sınır taşını teşkil etmektedir. Onun vizyon ve ümitleri insanların sonraki bütün çabalarına girmiştir. Batı uygarlığı tümüyle sapmalara aldanmalara ve şüphelere rağmen Hz. İsa öğretisinin damgasını taşımaktadır. Toplum veya insan, ekmek veya hürriyet, uygarlık veya kültür gibi karşılaştırmalarda ifadesini bulan umumî ve ezelî çatışmada Batı, Hristiyan anneannesine bağlı olarak ikinci şıkkın tarafında kalmıştır.
Sayfa 255Kitabı okudu
Yükselişin önderi bir aydın: Snelman
Büyük Finlandyalı bilge Snelman, hayatı boyunca yurttaşlarının zihninde şu gerçeğin yer etmesini sağlamaya çalışmıştır ; "Finlandiya, her zaman Rusya ve İsveç tarafından işgal edilme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Güçlü, emperyalist komşularına karşı direnebilmesi için kültür ve uygarlık yönünden onlardan ileride olması şarttır."
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.