İnsanın varlık sebebi
İnsanın "oluş" halinde olduğu çoğu zaman göz ardı ediliyor. İnsan, hayatın hiçbir evresinde tamamlanmış, bitmiş, mükemmele ulaşmış değildir. Bu "oluş"a, varoluş sürecine insanın kendisinin de katılması gerekmektedir. Akıl ve hür irade bunun için vardır (Galiba insan hayatının sınav olması ile ilgili her şey, işte tam burada başlıyor). İnsanın varlık sebebi bilinçli olarak kendini inşa etmesidir. İnsan, kendini inşa ederken, kültür ve uygarlık yaratır, bilim üretir, felsefe yapar. Kısaca hazır bulduğu evrenin ötesinde kendi zihninde yepyeni bir "dünya" yaratır (kurar). Her şeyi kendi yarattığı (kurduğu) dünyadan ibaret zannettiği zaman, gerçeklikle irtibatını, varlık bütünlüğüne tutunma noktalarını kaybeder, boşlukta kalır; ruh sağlığını kaybeder. Kendi dünyasını yaratamadığı (kuramadığı) zaman ya da yarattığı (kurduğu) dünyanın farkında değilse, kendi varlığının farkında olamaz ve kaderci olur; sağlıklı olup olmadığını bile umursamaz.
Sayfa 138 - Fecr Yayınları, 1. Baskı, Kasım 2023Kitabı okuyor
On dokuzuncu yüzyıl ilerledikçe, kültür kavramı masumiyetini kaybetmeye başlar. Jean-Jacques Rousseau'nun yazılarında zaten kımıldanmakta olan bir şüphe -uygarlık için ödediğimiz bedelin çok ağır olduğu, azınlık için inceliğin çoğunluk için ıstırap anlamına geldiği şüphesi- yoğunlaşmaya başlar.
Sayfa 216Kitabı okudu
Reklam
Nietzsche, bir anlamda, Tanrı'nın ölümünün yanı sıra kültürün sonunu muştular. Kendilik bir kurmaca, nesneler sadece Güç İstenci'nin birer yan ürünü, uzlaşı alçak, dünya şekilsiz ve nüfuz edilemez, uygarlık tarihi gülünç derecede tuhaf tesadüflerin tekerrürü, ahlak sadistçe bir öz-şiddet, gerçeklik bir kısmi yorumlar dizisi ve hakikat can veren bir yanılsama ise, kültür nasıl var olabilir?
Sayfa 212Kitabı okudu
Freud
O, ilkel insanı tüm içgüdülerine ve bu arada ilkel cinselliğin bir bölümü olan ters (yoldan çıkmış) içgüdülerine de tam doyum sağlayan biri olarak görüyor. Ama içgüdüsel olarak tam anlamında doymuş olan bu ilkel insan, bir kültür ve uygarlık yaratıcısı değil. Ne var ki aynı ilkel insan, Freud'un açıklamayı başaramadığı nedenler yüzünden, uygarlığı yaratmaya başlıyor. Kendi öz malı olan bu yaratı onu içgüdülerinin doğrudan doğruya ve tam doyumundan önde gitmeye zorluyor. Doyurulmayan, düş kırıklığına uğrayan içgüdü, uygarlığın yapı taşı olan ve cinsel-olmayan düşünsel ve ruhsal enerjiye dönüştürülüyor. (Freud, kimyadan bir benzetme yaparak bu cinselden cinsel olmayan enerjiye dönüşümü 'yüceltme' -süblimation- diye adlandırıyor.)
72 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
23. Hafta - 23. Kitap Kızıl Veba - Jack London 2024 yılının 23. kitabı - Jack London’ın İş Bankası Kültür Yayınlarından Levent Cinemre çevirisiyle çıkmış Kızıl Veba adlı uzun öyküsünün Ocak 2024 baskısı oldu. İlk kez 1912 yılında London Magazine dergisinde yayınlanmaya başlayan Kızıl Veba, bu tarihten yüz bir yıl sonra, 2013’de ortaya çıkan bir
Kızıl Veba
Kızıl VebaJack London · Türkiye İş Bankası kültür Yayınları · 202033,1bin okunma
İnsan, bildiği kadar insan olma imkanına sahiptir; kendisini ilgilendiren her şeyi, gücü ve imkânları nispetinde tanımaya, bilmeye, anlamaya ve kavramaya çalışır. Anlayabildiği ve açıklayabildiği kadarıyla, ilgi alanına giren her şeyi kontrol etmeye, değiştirmeye ve dönüştürmeye gayret eder. İnsanın madde üzerinde tasarruf gücü vardır. Yaratılışın arka planındaki yasaları, ilkeleri keşfedip, açıklayabilir. Bu ilkelerden yararlanarak bilim, kültür, teknoloji ve uygarlık yaratabilir. Bu süreç bilgi ile gerçekleşir.
Sayfa 91 - Fecr Yayınları, 1. Baskı, Kasım 2023Kitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.