Gökte bazı şekiller görürüz. Kendimizi bunları görmeye zorlamasak bile bazı resimler düşleyebiliriz. Örneğin göğün kuzey bölgesinde bir ayıya benzeyen bir şekil ya da yıldız kümesi var. Bazı uygarlıklar bu şekle Büyükayı adı veriyorlar. Bazılarıysa bunu başka bir şeye benzetiyorlar. Gökte aslında böyle bir şekil yok. O şekli yakıştıran bizleriz. İnsanoğlu avcılık dönemi yaşadı. Acısını gördü, köpeğini gördü, ayısını gördü, kızını kısrağını gördü. 17. Yüzyıl denizcileri gökyüzünün güney bölgesini ilk kez gördüklerinde oralara o dönemin ilgisini çeken eşya şekilleri yakıştırdılar: tukanlar, tavus kuşları, teleskoplar, mikroskoplar, pusulalar ve gemi kıçı. Yıldız kümelerine 20. Yüzyılda isimler verecek olsaydık sanırım gökte bisiklet ve buzdolapları, rock and roll yapan yıldızlar ve belki de mantar biçiminde bulutlar görürdük.
Dünyanın sonu geldi diye haykıranlara fazla kulak asmayalım. Uygarlıklar o kadar da kolay ölmez; bu dünya yıkılacaksa da başka dünyalardan sonra yıkılacaktır. Çok doğru, trajik bir çağda yaşıyoruz. Ama pek çok insan trajikle umutsuzluğu birbirine karıştırıyor. “Trajik, mutsuzluğa indirilen zorlu bir tekme gibi olmalı,” diyordu Lawrence. İşte sağlıklı ve hemen uygulanabilecek bir düşünce. Bugün bu zorlu tekmeyi hak eden çok şey var.
Reklam
Beyin kabuğu milyonlarca yıl önce primat atalarımızda gelişti. Maddenin bilince dönüştürüldüğü beyin kabuğu bizlerin tüm kozmik yolculuklarına başlangıç iskelesidir. Beyin kütlesinin üçte ikisinden fazla bir bölümü sezgi ve muhakeme imparatorluğunun sınırlarına girer. Fikirler, esinlenmeler burada doğar. Burada okuruz, yazarız, hesap ve müzik bestesi yaparız. Beyin kabuğu yaşamımızın bilinç yanını düzenler. Uygarlıklar beyin kabuğunun meyvesidir.
Sayfa 292
Umarsız ilkelliğimizin sürdürdüğü yıkım, evrendeki her bir yaşam formunu kutsal ve eşit değerde gören, pozitif yönde gelişmiş uygarlıklar için kabul edilebilir bir şey değildir.
Bir tespit bu kadar muazzam olabilir
Diller, dinler ve uygarlıklar dünyanın en şefkatli, hoşgörülü, ötekini kucaklamaya hazır varlıklarıdır. Onları kin ve nefretin aracı haline getiren biziz, bizim çılgın hayallerimiz, ütopyalarımız. ideolojilerimiz ve siyasetlerimizdır.
Dünyada en onurlu şey çalışmaktır. Çalışarak bir yapıt ortaya koymaktadır. Gelmiş geçmiş bütün uygarlıklar emeğin sonucudur.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.