İnsan uykusuzluk çekerken aslında hiç uyuyamıyor ve hiçbir zaman da uyanık kalamıyor.
“ Faili meçhul cinayetin prova öncesi “ …. Cesedime suni teneffüs yapılırken Yürek damarlarımda aşırı dozda rastlanılan Yalnızlığına inat Gözlerim hep aynı saatte “ Sana “ tehirli kalıyordu.
Reklam
"Bir daldır uykusuzluk sallanır sürekli gecede..."
En güzel bir yüze bir iskelet ifadesi vermek için iki gecelik bir uykusuzluk, bir sevgiyi alışverişe çevirmek için birkaç paket iskambil kağıdı, en zarif bir adamı bir dilenciye döndürmek için üç yüz elli liralık bir borç kafiydi.
“Artık hiç bir şey eskisi gibi değil. Ben de öyle. Çok dikkat etmiyorum uzun süredir kendime. Kılığıma kıyafetime… Çorapsız da basıyorum artık yere. Eskisi gibi de korkutmuyor beni ne grip ne nezle. Nâne limonun iyi gelmediği daha büyük sıkıntılarım var herkes gibi benim de. Takılmıyorum artık şu her kış ve bahar şişen bademciklerime. Çok sıcak yada soğuk şeyler yiyip içmem, hepsi hepsi bir kaç gün gene. Olur biter Geçer gider. Ama canımı yaka yaka yutkunduğum şeyler var. Olup bitmeyen, Geçip gitmeyen. Zaman zaman yine uykusuzluk çekiyorum ama… Çokta takılmıyorum artık bu uyku konusuna, Uyuyunca geçmeyen şeylerin olduğunu anladığımdan bu yana..” — Câhit Sıtkı Tarancı
YOL Bir gün bile uzak olma gün uzun Gün uzun anlatamayacağım kadar Trenler bir yerlerde uyuduğunda İnsanlar garlarda nasıl beklerse, öyle beklerim seni Bir saat bile gitme gidersen uykusuzluk Damla damla birikir o saatte Ve bir evi arayan bütün duman Yitik yüreğimi öldürmeye gelir belki de Kırılmasın kumun üstünde görüntün Göz kapakların bensiz uçmasın Bir dakika bile gitme sevdiğim Bir an bile uzaklaşsan Dünyayı dolaşırım yalvarmak için sana Ya dön ya da bırak öleyim diye
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.