Ceylin Arslan

Ceylin Arslan
@uyumayanfeminik
Doktora (PhD)
2 reader point
Joined on September 2023
Fahişe Çika
“Hayatım geçti, rüzgar gibi geçti. Anlamadan. Çarçabuk. Bu kadar eziyet, yani bazı günler yüz yıl gibiydi. Gene de geçti, gitti. Geldik, gideceğiz. Palamar bağlamayacağız ya. Ecel. Ecelimize gideceğiz.”
Sayfa 61 - İstos Yayın
Reklam
“Antropolojinin ırkçı türü “bilimsel” olarak adlandırılıyordu, çünkü bilimsel antropologların yöntemleri -sadece gözlemlemek ve tanımlamak değil, saymak, ölçmek ve deney yapmak- bilimin o zaman için geçerli tanımına tam olarak uyuyordu. “Bilimsel” sıfatının içinde barındırdığı yapılan işi yüceltme unsurunu da unutmamak gerekir. Dönemin antropologları insan bilimlerindeki kesinlik arayışını sayılardan faydalanarak takip etti. Antropoloji insan vücudunun bölümlerini-özellikle kafatası ama onun yanı sıra kollar ve bacaklar, cinsel organlar, boy, kalp çeperi, kalçalar- ölçme bilimi haline geldi.”
Sayfa 24 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Babamı Kim Öldürdü
“Evde yalnız kaldığım bir akşam - çünkü siz arkadaş­larınıza yemeğe gitmiştiniz ve ben sizinle gelmek isteme­miştim -odun sobasından eve yayılan kül kokusu, yavaşça turuncuya dönen alevlerin ışığı, hatıralar hatıralar-, her tarafını güve yemiş, fotoğrafların nemi yüzünden kabar­mış eski bir aile albümünde kadın kılığında bir resmini buldum, üzerinde seksi bir amigo kız kostümü, içinde sen. Doğduğum günden beri, ne zaman kadınsı bir şey yapan bir erkek görsen onu aşağıladığına şahit olmuş, bir erkeğin asla ama asla bir kadın gibi davranmaması gerekti­ğini söylediğini duymuştum. Otuz yaşında falansın fotoğrafta, ben doğmuş olmalıyım. Bütün gece bedenine ait o resimleri inceledim, altında etek, başında peruk, dudakla­rında ruj, üzerinde tişört, altından koca koca memeler çıkmış, sütyen takıp içine pamuk doldurmuşsun herhalde. Benim için en şaşırtıcı olan, mutlu görünüyor olmandı. Gülümsüyordun. O fotoğraflardan birini çaldım ve sonra­dan, her hafta, birkaç defa, sakladığım çekmeceden çıka­rıp onu deşifre etmeye çalıştım. Sana hiç bahsetmedim. Bir gün, bir deftere senin hakkında şöyle yazdım: Senin hayatının tarihini yazmak, benim yokluğumun tari­hini yazmaktır.”
Sayfa 16 - Can Sanat Yayınları

Reader Follow Recommendations

See All
Foucault ve Derrida’da Feminizm ve Ayrım
“Ölçülülüğün eril yapısı, ölçüsüzlüğün etken ilkeye karşıt olduğunu gösterir. Ölçüsüzlüğün esası, etken olmamaktır. Kadın peşinde koşma (şu anda bize) etken bir eylem gibi gelebilir; ancak etken değildir. Bu olgu, kişinin arzularına etken olmayan bir biçimde karşı çıkmanın göstergesidir.”
Sayfa 50 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Zenith Oteli
“En azından gerçekten yalnız olsaydım… Buna pek bel bağlamayın. Başkalarının ortasında yalnızız. Onların yalnızlığının ortasında yalnızız. Başkalarıyla yalnızız; kokuyorlar, üşüyorlar, terliyorlar. Ne onlardan kaçabileceksiniz ne de onlara yaklaşabileceksiniz.”
Sayfa 22 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Reklam