Kötü nedenlerle de açıklansa, açıklanabilen bir dünya bildik bir dünyadır. Buna karşılık, birdenbire düşlerden, ışıklardan yoksun kalmış bir dünyada insan kendini yabancı bulur. Yitirilmiş bir yurdun anısından ya da adanmış bir toprağın umudundan yoksun olduğu için, bu sürgünlük çaresizdir. İnsanla yaşamı, oyuncuyla dekoru arasındaki bu kopma, uyumsuzluk duygusunun ta kendisidir.
Sayfa 24Kitabı okuyor
Kanaatime göre sonuç olarak kötülükten gelen iyi bir
ateoloj ik argüman yoktur. Tanrı'nın varlığı, kötülüğün varlığı tarafından ne engellenmiş ne de olanaksız kılınmıştır.Elbette acı ve talihsizlik, yine de teist için bir problem teşkil edebilir ancak buradaki problem onların inançlarının mantıksal veya olası olması arasındaki bir uyumsuzluk değildir.
Fol Yayınları
Her aşk geçicidir ama, uyumsuzluk bakidir.
Sayfa 208Kitabı okuyor
"Başkalarıyla uyumlu olmaya çalışınca uyumsuzluk baş gösterir."
Seymour Bernstein ;
"Müzikte ahengin kulağa hoş gelebilmesi için öncesinde ahenksizlik olmalıymış. Bu sebeple müzikte ahenk ve ahenksizliğin bir arada var olması gerekiyormuş. Yaşamımızın da müzik gibi olduğunu söylüyor. Uyumdan önce uyumsuzluk olduğu için hayatlarımızın güzelliğini hissedebiliyormuşuz."
Athica BookKitabı okuyor
Kürt Teavün içindeki güç çekişmelerine
gönderme yapan maddeler incelendiginde konu ideolojik değil feodal liderlik arzularinin çatişması, stratejik uyumsuzluk
olarak yansıtmaktadır.
Açık yüreklilik & övgü
Dünyada açık yüreklilikten zor ve övmeden kolay bir şey yoktur. Açık yüreklilikte yüzde bir değerinde bile olsa, Bir nota falsolu oldu mu, Uyumsuzluk hemen fark edilir; övmede ise,baştan sona bütün notalar falsolu bile olsa, yine de kulağa hoş gelir, Zevkle dinlenir. Övgü ne kadar kaba olursa olsun, Yine de en azından yarısı,övülene gerçek gibi gelir ve bu toplumun her katmanında böyledir.Namus tanrıçası olarak nitelendirilen bir kızı bile övme ile baştan çıkarmak mümkündür. Sıradan insanlarınsa sözünü etmeye bile değmez..
Sayfa 595Kitabı okuyor
Hekimlerin dediğine göre, yeni keşfedilen bir madde olan seretonin, insanların duygularını yöneten öğelerden biriymiş. Seretonin azlığı insanın iş yaşamında dikkatinin dağılmasına, uykusuzluğa, iştahsızlığa, yaşamdan yeterince zevk alamamasına yol açıyormuş. Bu madde bedende hiç bulunmadığında ise kişi derin umutsuzluk, kötümserlik, bir gereksizlik duygusu, korkunç yorgunluk, endişeye kapılma, karar verme güçlüğü gibi belirtiler gösteriyormuş, bu da zamanla sürekli bir karabasana dönüşüyormuş ki sonu ya tam uyumsuzluk ya da intiharmış.
Sayfa 66Kitabı okuyor
İncil'in o ağırbaşlı, heybetli sözlerinin böylesine bir ağızdan çıkmasında korkunç bir biçimsizlik, çirkin bir uyumsuzluk vardı sanki. Bu pek iyi tanıdığı ses, kulaklarına öylesine aykırı, öyle baştan çıkarıcı sözler fısıldamıştı ki, aradaki gülünç zıtlık karşısında Tess'in gönlü bulandı.
Sayfa 355 - Amaç Temel Yayınları, 1987. Çeviri:Suna GülerKitabı okudu
İnsanların başkaları tarafından belirlenen şekilde yaşadığı ve onlarla sürekli uyumsuzluk içinde olduğu sosyal ''korselerin'' darlığı kesinlikle kötü bir seçim.
Sayfa 115Kitabı okudu
Mü'minle Dünya arasında hep bir uyumsuzluk olmalıdır çünkü dünya mümin için bir gurbettir.
İnsanın aklı ve kalbi sürekli bir savaş halindeydi. Muhteşem bir uyumsuzluk ve çekişme. İnsan bedeniyse mübareze alanıydı, bu uyumsuzluğun, bu korkunç savaşın. Savaşı başlatan da, savaşın galibi de zamandı
