Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tess kocasının zaman zaman uykusunda sayıkladığını, nöbetler geçirdiğini biliyordu... Ertesi sabah onun hiçbir şey hatırlamadığını hemen fark etti.. Angel, içgüdüsüne uyarak karısına sağduyusunun onaylamadığı bir düşkünlük gösterdiğini, aklı, mantığı uyurken duygusal eğilimlerinin şerefini tehlikeye düşürdüğünü öğrenirse yıkılabilirdi. Bu, ayık bir adamın yüzüne sarhoşken yaptığı çılgınlıkları vurmaktan farksız olurdu.
Sayfa 301 - 304 Amaç Temel Yayınları, 1987. Çeviri:Suna Güler
Hapishanede Piyer akıl ve mantığıyla değil, tüm varlığıyla, yaşamıyla öğrenmişti ki, insan huzur için yaratılmıştır, huzur insanın içinde, doğal, insani gereksinimlerinin giderilmesindedir; mutsuzluklar yokluktan değil, çokluktan ileri gelir. Yürüyüşün bu son üç haftasında yeni, teselli verici bir gerçeği daha öğrenmişti: Dünyada korkunç bir şey yoktur. Dünyada insanın mutlu ve bütünüyle özgür olacağı bir durum nasıl yoksa, bütünüyle mutsuz ve tutsak olacağı bir durum da yoktur. Öğrenmişti ki, bir acı sınırı, bir de özgürlük sınırı vardır ve bu sınırlar çok yakındır; kuştüyü yatağında bir tüy kıvrıldığı için rahatsız olan insan da, tıpkı şimdi çıplak ve nemli toprak üzerinde uyurken ve bir yanı üşüyüp öbür yanı ısınırken onun çektiği acıyı çeker; dar balo ayakkabılarını giydiği zamanlar, tıpki şimdi yara bere içinde ve büsbütün çıplak olan ayaklarıyla yürürken çektiği acıyı çekiyordu.
Sayfa 699 - 2. CiltKitabı okudu
Reklam
Gılgamış Destanı, Ölümsüzlük, Yılanların Deri Değiştirmesi:
Pekala," demiş Utnapiştim, "Sana bir şans daha veriyorum. Eğer okyanusun dibine kadar yüzebilirsen orada dipte yetişen büyülü bir bitki bulursun. Onu koparıp yediğin takdirde, tekrar gençliğine kavuşursun:' Gılgamış hemen fırlamış, ayağına bir taş bağlayıp okyanusa atlamış. Dibe kadar batmış. Orada büyülü bitkiyi bulmuş. Bitkiyi koparıp, okyanus yüzeyine kadar yüzmüş ve evine doğru olan uzun yolculuğuna başlamış. "Eve gittiğimde;' diye düşünmüş, "Bitkiyi yerim ve böylelikle sonsuza dek yaşarım:' Ancak bir gece Gılgamış uyurken bir yılan sürüne sürüne ona yaklaşmış ve bitkiyi bulmuş. Bitki çok güzel koktuğundan yılan bitkiyi yemiş ve anında gençleşmiş. işte bu yüzden yılanlar deri değiştirirler. Yaşlanmaya başladıklarında, buruş buruş olmuş eski derilerini atıp tekrar gençleşirler.
Uyanıkken görüp sindirdiğiniz gerçekleri, uyurken rüya olarak sıçarsınız.
Uyurken elimizin, ayağımızın duyduğu acılar bizim değildir.
Aşk hava gibiydi. Okyanus gibiydi. Güneş gibiydi. Yazın bir ağacın yaprakları gibiydi. Kurak topraklara yağan yağmur gibiydi. Bir derenin çağlayan sularının yumuşacık sesi gibiydi. Fırtınada kıyıyı döven dalgaların sesi gibiydi. Aşk bütün savaşlarımızın nedeniydi. Aşk, uğruna yaşadığımız ve öldüğümüzdü. Aşk uyurken rüyasını gördüğümüzdü. Aşk günü karşılamak için uyandığımızda içimize çekmek istediğimiz havaydı. Aşk seni karanlıktan çıkarsın diye taşıdığın meşaleydi. Aşk insanı sürgünden alıp Aidiyet adında bir ülkeye götürüyordu.
Reklam
Dünyamızın üstünde bütün ruhlar uyurken Annem uyandırılıyor uykusundan Üzgün dönüyor hep cennete veli toplantısından Şiir icabı bunlar hep, gerçek hayatta olmuyor. İyiyim falan diyorum sana ama Bunlar hep sen yanımda olmadığından
Uyurken öldüğünü Ve öldüğünde uyuduğunu zannettik.
Sayfa 204 - Thomas Hood'un The Death-bed adlı şiirinden.Kitabı okuyor
O uyurken ölüyor sandık, Ve öldüğünde uyuduğunu.
Ben uyurken Duvarıma tırmandın Güllerimi yoldun. Ve bütün şikâyetin Sen uyurken Bahçene girenlerden.
Sayfa 111
Reklam
Tabii sonradan artan ölüm rakamlarıyla
Geceleyin yazıyorum, ama sadece zulüm değil gördüğüm. Eğer öyle olsaydı, belki de yazmaya devam etme cesaretim göstere­mezdim. Bağdat'ta ve Chicago'da uyuyan, kımıldanan, kalkıp su içen, hayallerini ya da korkularını fısıldaşarak paylaşan, sevişen, dua eden, ailenin geri kalanı uyurken yemek pişiren insanlar görü­yorum. (Bir de asla yılmayan Kürtler'i görüyorum -ABD'nin rıza­sıyla- Saddam Hüseyin'in kimyasal silahlarla 4 binini yok ettiği Kürtler'i.)
Sayfa 46 - Metis yayıncılıkKitabı okudu
Geç yenilen akşam yemeğinde, özellikle fazla miktarda et yersen, sabah enerjisiz ve yorgun uyanmayı da garanti edersin. Çünkü sen uyurken zavallı bedenin var gücüyle yediğin ağır yemeği hazmetmeye çalışmaktadır.
Sayfa 97 - Kuraldışı Yayıncılık - 19. BaskıKitabı okuyor
Uyurken elimizin, ayağımızın duyduğu acılar bizim değildir.
O susarken, sigara içerken, bakarken, uyurken, severken, solurken. Sanki bunalımı bile rahatlatıcı.
Sayfa 40 - YKYKitabı okuyor
Sen mışıl mışıl uyurken başında nöbet tutup bütün gece parmaklarımla okşayacaktım kıvırcık saçlarını.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.