Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum.
-Sevgi,
Kilidi olmayan tek hazinedir.-
-Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
Sokrates'in, herkesin tapındığı toplumun tanrılarına tapınmadığı, onların yerine kendi tanrılarına tapındığı, dolayısıyla "dinsizlik" ile suçlandığı; neticesinde de jüri tarafından suçlu bulunarak idama mahkum edildiği davada yapmış olduğu savunma metni. Öncelikle Sokrates'in savunmasına ilişkin birçok farklı savunma metni varmış; fakat
Geceyarısı, karanlık bir bozkırda
Işıklar içinde akan bir tren kadar yalnızım
İçinde onca insan, içinde dünya...
Soluk soluğa, demirden bir ırmağa mahkum
Ve bilmeyen sonsuzluk nedir,
Haklı olan kim bu kargaşada?
Ateş ve su, yaşam ve ölüm, irin ve şiir
Ucu bucağı olmayan bu çığlığın
Ortasında nasıl barışılabilir?
Anlamak isterim, hangi
Emile Zola 'nın 1880 yılında tamamladığı, Dünya Klasikleri arasında olan ve adını eserin kahramanından alan
Nana 20 ciltlik Les Rougon-Macquart serisinin dokuzuncu kitabıdır. Paris'in çürüyen toplum yapısını bir kadının hayatı üzerinden anlatan Nana, yazarın daha önce okuduğum
Kendime yakın bulduğum, içimde hissettiğim, aynı duygularla taştığım kelimlerle başladı..
Tekkeyi hem seven; hemde içinde sıkışmış gibi daralan bir ruhun feryadı niteliğinde ulaştı bana. Bir insan ya bulunduğu yere uyum sağlamaz mutsuz olur; ya da kök salar huzur bulur sanırdım. Hem sevip hem de içinde daralan ruhların çokluğuna tanık oldum.