Herkes hayattaki zorluklardan, acılardan ve düzensizlikten şikâyet etmesine rağmen hayatı daha iyi, daha düzenli bir hale getirmek için kimse parmağını bile kıpırdatmıyor. Hepimiz hayata dışarıdan bakan seyircileriz sanki her şeyi ve herkesi yargılamak üzere görevlendirilmiş gibiyiz. Herkes büyük işler, büyük şahsiyetler, büyük sevinçler isteyip beklerken, kendisini ve çevresindeki hayatı alışılmış bayağılığının milim üzerine yükseltmeyi düşünenlerin sayısı oldukça azdır.
Halkımızın cahilliğinin, kabalığının, ayyaşlığının, hastalığının ve yoksulluğunun, bütün bunların sizin utancınız, sizin suçunuz olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
"Hayvanlar ne iyilik, ne de kötülük yaparlar. Yapmaları gerekeni yaparlar. Biz onların yaptıkları şeylere faydalı veya zararlı diyebiliriz, ama iyi ve kötü sadece yaptığımız şeyi seçme yolunu seçebilen bize aittir. Ejderhalar tehlikelidir, evet. Bize zarar verebilirler, evet. Ama kötü değiller. Onlar bizim erdemlerimizin altındadır, herhangi bir hayvan gibi yani. Ya da ötesinde. Onların bu erdemlerle bir alıp veremedikleri yoktur.
"Biz tekrar ve tekrar seçmek zorundayız. Hayvanlar sadece olurlar ve yaparlar. Biz boyunduruk altındayız, onlar hür. Bir hayvanla birlikte olmak demek hürriyeti biraz tanımak demek...