Gerçekten kadınlarla dolu bi ülke böyle olur muydu?
Bilmiyorum.
Hikayenin kurgusu oldukça güzel.
Yaşanan onca zorluğun, acının, umusuzluğun birleştirdiği bir topluluk acılar bitipte umut ışıldayınca iyice bağlanıyor birlikte iyileştiği insanlara.
Orda kalanlar erkekler olsaydı aynı olur muydu?
Bilmiyorum.
Bana göre kitaptaki en temel örüntü her daim daha iyiye gitmek ve bunun için araştırmak, öğrenmek.
Kadınların en temel güdüsü annelik üzerinden işlemiş bunu yazar. Her anne çocuğu için en iyisini ister. Burdaki kadınlar tüm çocuklar için en iyisini istiyorlar.
Onlara iyi bir gelecek bırakmak adına sürekli çalışıp didinen kadınlar her gün daha iyi bir yaşam ve imkansız gibi görünen ütopik bir ülke yaratıyorlar.
En önemli detaysa bu çalışma halinin mutsuzluk değil mutluluk getirmesi.
Alıntılar:
s115
...zaman algıları tek bir bireyin umutları ve amaçlarıyla sınırlı değildi. İşte böylece yüzyıllar sonrasını bile kapsayan gelişme planlarını bir alışkanlık gibi hayata geçirmeye devam ettiler.
s155
Asil bir hayat sürmek için mutlaka gerektiğini düşündüğümüz iki yetenek var bunlar: birincisi yargısız, kapsamlı bir muhakeme yeteneği, ikincisi ise güçlü bir iradeye sahip olma ve onu kullanabilme yeteneği.