- " (...) İlginçtir ki, en basit konuda bile uzmanlık isteyen insanlar, dinî, tarihî kısaca beşeri-sosyal bilimlerde aynı hassasiyeti göstermezler. Basit bir işlemi çözen bilgisayar programı için kursa gidenler, manevî dünyalarını belirleyen dinî bir metnin, bir cümlesini anlamak için gayret sarf etmez; bilenlere sormaz, hatta konuşma hakkını sürekli saklı tutarlar. Benzer biçimde ne lâfız, ne mefhum ne de mâ-sadak düzeyinde anlamadıkları tarihî bir metin üzerinde ahkâm keserler; geçmişi yargılarlar. Hafif bir deyişle, dinî, tarihî kısaca sosyal-beşerî bilimler "ağzı olan herkesin konuştuğu" kendisinde bu hakkı gördüğü bir sahaya dönüşür. [...]
Düşünce terimsiz ve usulsüz yapıldığında ise kaçınılmaz olarak ehil olmayanların, -Tolstoy'un deyişiyle- "fikir fahişelerinin" eline düşer."
-Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu-