"Hiçbir imtihan hayatına seni üzmek için girmez, Allah'ın kapısını çalmayı öğretir."
Burada, "umudu üzmek" diye bir deyim kullanıyorlar, umudunu yi­tirmek anlamında.
Sayfa 18 - İletişim Yayınları, 7.BaskıKitabı okuyor
Reklam
Ahzâb Suresi - 53 . Ayet İzahı
Ey iman edenler! Size izin verilmedikçe Peygamberin evlerine girip de yemeğin hazırlanmasını beklemeyin; fakat yemeye çağırıldığınızda girin; yemeğinizi yiyince de hemen dağılın, söze dalıp oturmayın. Bu davranışınız peygamberi rahatsız ediyor, size söylemeye çekiniyor, oysa Allah hak olanı açıklamaktan çekinmez. Peygamber hanımlarından bir şey
Ya beni üzmek için yaratılmışsa
Yunan filozofu Empodokles örneğini hatırlayın. Daha hayattayken talebeleri tarafından ilahi bir kişilik olarak görülüyordu. Ömrünün sonuna yaklaştığını hissedince, bir yanardağa tırmanıp kendini kraterin içine bıraktı. Çünkü ölmeden önce cennete alınacağına dair bir kehanette bulunmuştu. Ama kraterin kenarında sandaletini düşürdü. Eğer o sandalet bulunmamış olsaydı günümüzde bile onun ölmeden önce cennete alındığına inanlar olurdu. Bu konu üzerinde etraflıca düşünürsek onun bunu kişisel çıkar güderek yapmadığı sonucuna erişiriz. Öldükten sonra talebelerinin onun cennete yükseldiğine inanmaları ona ne gibi bir fayda sağlayabilirdi ki? Bu konuda onun ölümsüzlüğüne inanan talebelerini hayal kırıklığına uğratmama hassasiyeti sergilediği kanaatindeyim. Talebelerinin kendisinden yalanlar dinlemeye alıştıklarını biliyordu. Onları üzmek istememişti."
Çünkü aşkın ömrü boyunca sevip, kollamaktı. Onu incitmek, üzmek değildi. Onu ömür boyu mutlu etmekti. Gözlerini diğer tüm insanların erişimi sadece ona açılmaktı...
Reklam
“çünkü aşk sevdiğini ömrü boyu sevip, kollamaktı. Onu incitmek, üzmek değildi. Onu ömür boyu mutlu etmekti. Gözlerini diğer tüm insanları kapatıp sadece ona açmaktı...”
Kendimi Dülger Balığı Gibi Hissediyorum, Neyse ki Başka Denizlere Aktı Yolum..
-Dülger Balığının Hikayesi- Elimize görünüşü dehşetli, korkunç, çirkin ama aslında küser huylu, pek sakin, pek korkak, pek hassas, iyi yürekli, tatlı ve korkak bakışlı bir yaratık geçirdiğimizden böbürlenerek onu üzmek için elimizden geleni yapacağız. Şaşıracak, önce katlanacak. Onu şair, küskün, anlaşılmayan birisi yapacağız. Bir gün hassaslığını, ertesi gün sevgisini, üçüncü gün korkaklığını, sükununu kötüleyecek, canından bezdireceğiz. İçinde ne kadar güzel şey varsa hepsini birer birer söküp atacak. Bir kere suyumuza alışmayagörsün. Onu canavar haline getirmek için hiçbir fırsatı kaçırmayacağız.
Sayfa 87 - Türkiye İş Bankası
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.