Sen umursamadıktan sonra, seni ne kadar üzmek istediklerinin, seni ne kadar sevmediklerinin, seni ne kadar kıskandıklarının hiçbir önemi yoktur
Çocukluğunu yarım yaşayanlar büyüdüklerinde, o hüznü de büyütürler beraberlerinde. Onlar bu yüzden her şeye üzülebilirler. Onları üzmek bu yüzden çok kolaydır. Bu yüzden gözlerinde akacak yer arayan yaşlarla dolaşır onlar. Onları kandırmak ve ağlatmak bu yüzden çocuk oyuncağıdır. Ve bu yüzden onlarla uğraşmak iki kere ayıptır. Onların çabucak kırılıverecek hayalleriyle oynamak iki kere günahtır. Eğer şefkat gösteremeyecekseniz, uzak durun en azından..
Sayfa 81
Reklam
Çocukluğunu yarım yasayanlar buyuduklerinde, o huznu de buyuturler beraberlerinde. Onlar bu yüzden herşeye uzulebilirler. Onları üzmek bu yüzden çok kolaydır. Bu yüzden gözlerinden akacak yer arayan yaslarla dolaşır onlar. Onları kandırmak ve aglatmak bu yüzden çocuk oyuncagidir. Ve bu yüzden onlarla ugrasmak iki kere ayıptır. Onların cabucak kiriliverecek hayalleriyle oynamak iki kere günahtır. Eger şefkat gosteremeyecekseniz, uzak durun en azından. Bütün buyumemislerin yarım kalmışlığının hatırına en azından bunu yapın. Uzak durun !
Sayfa 81
"Benim yapmak zorunda olduğum bir tercih vardı. Onları çok üzmek ile daha çok üzmek arasında."
Gitmek dedi biri usulca.Soruverdim hemen gitmek nedir? Mevlana şemsi beklemiştir.Onun gittiği gün çok üzülmüştür.Oğlu sultan veled şemsi babası için getirmiştir.Şems gelmiş gelmesine ama mevlana yüzü yine de gülmemiş.Daha bir solmuş suratı.Daha bir buruk..Çünkü ŞEMS ya yine giderse varmış aklında.Bilir misin? üzmek bir yana dursun şöyle... Gidiş yaralar insanı.Ve ayrılık denen şey! insana sabır etmeyi öğretir..Özlemeyi öğretir. Eğer bir gün özlem ateşi tutarsa seni. Sakın ağlama.. RGY... Rabbe Giden Yolcum..,
Din,nurlar içinde sonsuz bir rahmetin,şefaatin meydana çıkışıydı.Kundakta ümmeti için şefaat istiyen Peygamberin,âsi ümmetine sığınak olan büyük Muhammedin dini idi.Hacı Efendi,din perdesine bürünmüş,dünya yüzünde şeytanın insanları üzmek için gönderdiği bir elçiydi.
Reklam
Yağmurlu Bir Gündü Yağmurlu bir gündü Bekliyordum seni Soğuktan tir tir titreyerek Umursamıyordum üşümeyi Tam bir buçuk saat beklemeyi Seni görecektim ya
Mehmet ağır ağır evlerinin yolunu tuttu. Evin kapısını annesi açtı, ayağının olmadığını görünce başındaki örtüyü ağzına götürdü. Dişlerini sıktı, ağlamamak için kendini zor tuttu. Ağlayıp da Mehmet'i üzmek istemedi Anadolu annesi. Ağzından tek bir cümle kırıntısı orta yere düşüverdi: -Ayağın nerede oğul?
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.